Quantcast
Channel: Girişim Haber - Etkinlik
Viewing all 513 articles
Browse latest View live

Nöropazarlama ve Dijital Pazarlama İletişimi 2. İletişim Günleri'nde Konuşulacak

$
0
0

Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında Türkiye’nin ilk ve tek tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenecek 2. İletişim Günleri’nde “Nöropazarlama” ve “Dijital Pazarlama İletişimi” konusu masaya yatırılacak.

Alanında uzman isimleri buluşturacak etkinlikte;

  • Pazarlama araştırmalarında nöropazarlamanın yeri ve önemi,
  • Modern pazarlama nörobilimden neler öğrenebilir?,
  • Nöropazarlama uygulamalarına nörobilimsel bakış

konuları tartışılacak.

2. İletişim Günleri, bu yıl 2-3 Nisan 2015 tarihinde Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi'nde gerçekleştirilecek. İki gün sürecek etkinlikler kapsamında nöropazarlama alanında Türkiye’den ve dünyadan alanında uzman isimler bir araya gelerek ülkemizdeki ve dünyadaki uygulamaları masaya yatıracak.

Açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan ile İletişim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İzzet Bozkurt’un yapacağı etkinlikte Prof.Dr. Bozkurt, “Pazarlama Araştırmalarında Nöropazarlamanın Yeri ve Önemi” başlıklı konuşma yapacak.

Geçen yıl, Harvard ÜniversitesiÖğretim Üyesi Mike Dean gibi önemli isimlerin katıldığı iletişim günlerinde bu yıl Red Pepper kurucu ortağı Dayen Christian Hegemann’ın “Modern pazarlama nörobilimden neler öğrenebilir? Uygulamalara genel bir bakış” başlıklı konuşma yapacak. Etkinlikte Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Cumhur Taş, “Nöropazarlama Uygulamalarına Nörobilimsel Bakış” başlıklı bir konuşma gerçekleştirecek.

Etkinliğin ilk gününde “Pazarlamanın Geleceği: Nöropazarlama” konulu bir de panel yapılacak. Prof.Dr. İzzet Bozkurt’un moderatörlüğünde gerçekleşecek panelin konuşmacıları ise Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, Akademetre Research’ten Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Zeytin ve Yrd.Doç.Dr. Cumhur Taş olacak.

Etkinliğin ikinci gününde ise “Dijital Pazarlama İletişimi” tartışılacak. İPRA Başkanı Dr. Zehra Güngör, “İletişim ve Küreselleşme”, Dijital Pazarlama ve Strateji Danışmanı Özgür Deniz Aydın, “Tüketicinin Dijitalleşen Karar Süreci” ve Tavsiyeevi Kurucusu Renan Tavukçuoğlu, “Pazarlamanın Farklı Yüzü: WOMM (Ağızdan Ağıza Pazarlama)” hakkında konuşma yapacak.

Unutmayın, "2. İletişim Günleri" 2-3 Nisan 2015 tarihinde Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi'nde gerçekleştirilecek.

"2. İletişim Günleri" hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi Nöropazarlama ve Dijital Pazarlama konularına ilgi duyan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Ar-Ge Devlerinden 'Start-Up Geliştirme Modeline' Tam Destek!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TET tarafından düzenlenen Elektik-Elektronik Sektörü Buluşması'nda, Türkiye ihracatına geçtiğimiz yıl 12,5 milyar dolarlık katkı yapan sektör temsilcileri ile bir araya geldi.

Elektrik-elektronik sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmaları dinleyen ve sektöre yönelik değerlendirmelerde bulunan Işık, Ar-Ge ve inovasyonda sıçrama yaratacak ‘Start-up Geliştirme Modeli’önerdi.  Türkiye’de halihazırda bulunan 176 Ar-Ge Merkezinin sayısının artması gerektiğini de vurguladı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) işbirliği ile düzenlenen Elektik-Elektronik Sektörü Buluşması’na; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TET Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri ile sektör firmaları katıldı. Arçelik, Vestel, Netaş, BSH Ev Aletleri, Siemens, Schneider Electric, Pamukkale Kablo, ABB Türkiye gibi elektrik-elektronik sektörünün en büyük ihracatçı firmalarının üst düzey yöneticileri ile sektörel dernek ve kurum temsilcileri toplantıya yoğun ilgi gösterdi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Elektik-Elektronik Sektörü Buluşması’na katılan  firma temsilcilerini tek tek dinledi ve dile getirdikleri konulara yönelik önerilerini ifade etti. Toplantıda ihracatın katma değeri yüksek teknoloji boyutunu temsil eden elektrik-elektronik sektörüne ilişkin güncel gelişmeler ve yeni fırsatlar değerlendirilirken; Ar-Ge teşvikleri, yerli üretimin önündeki engeller, nitelikli eleman sıkıntısı gibi temel sorunlar da gündeme geldi ve çözüm yolları tartışıldı. “Yerli üretim mutlaka artırılmalı” mesajı veren Bakan Işık, Ar-Ge Merkezlerinin sayısının artması gerektiğini vurguladı.

Ar-Ge ve inovasyon toplantıda üzerinde en çok durulan konu başlıklarından biriydi.“Açık inovasyon kavramı yerini açık Ar-Ge’ye de bırakıyor ve burada Türkiye olarak geç kalmamak için birlikte çalışacağız” diyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sektöre büyük firmaların startup şirketlerin önünü açacağı,‘Startup Geliştirme Modeli’önerisi getirdi. Işık, lisans hakkının firmada, fikri ve sınai mülkiyetin startup’ta kalacağı bu model ile ilgili olarak şunları söyledi: “Sadece Türkiye’nin değil bölgenin startup’larını çalıştırmalıyız. Çin’de orta ölçekli bir firma bile bu yöntemle yüzlerce mühendisi kendine çalıştırabiliyor”. Bakan Fikri Işık’ın bu önerisine Vestel ve Arçelik gibi sektörün Ar-Ge devlerinden de destek geldi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, toplantının sonunda yaptığı değerlendirmede; firmalara daha hızlı, etkin ve kolay hizmet sunabilmek için ‘dijital bakanlık’ olmayı istediklerini, verdikleri hizmetin yılsonuna kadar yüzde 80’ini, daha sonra ise mümkün olan tüm işlemleri elektronik ortama taşımayı hedeflediklerini açıkladı. Elektrik-Elektronik Sektörü Buluşmasına katılan firmalara teşekkür eden Işık, toplantıda gündeme gelen konuların takipçisi olacaklarını da sözlerine ekledi.

“Çip teknolojisi Türkiye’de gelişmeli” diyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu ise bilgisayar teknolojilerinin kökten değiştiğine dikkat çekerek; memory teknolojisi, bulut bilişimi, 4G teknoloji gibi geleceği değiştirecek teknolojilerde ülkemizi görmemiz gerektiğini söyledi. Kavranoğlu, elektronik sektörünün bu vizyonu paylaşması ve takip etmesinin önemli olduğunu belirtti.

Sektör buluşmasını değerlendiren Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Türkiye ihracatında beşinci sırada yer alan ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 12,5 milyar dolarlık ihracata imza atan elektrik-elektronik sektörünün teknoloji geliştirme ve Ar-Ge’de çok önemli bir rol üstlendiğini dile getirdi. Türkiye’nin en büyük Ar-Ge Merkezleri ve patent şampiyonu ihracatçı firmaları temsil ettiklerini ifade eden Fatih Kemal Ebiçlioğlu, “Sadece elektronik ve bilişim sektörlerinde değil tüm sanayi kollarındaki ilerleme ve katma değer artışında domino etkisi yaratacak olan, Sayın Bakanımızın da üzerinde önemle durduğu açık inovasyonun geliştirilmesini destekliyoruz. Bu alanda yapılan çalışmaların, önümüzdeki dönemde hız kazanacağına inanıyoruz” diye konuştu. 

Haberimizi elektrik-elektronik sektöründe faaliyet gösteren girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kuru Meyve Sektörü İhracatında Hedef Pazar: Çin!

$
0
0

Türkiye’nin üretiminde ve ihracatında dünya lideri konumunda olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatının ağırlıkta olduğu ve Türkiye’ye yıllık 1,5 milyar dolar döviz kazandıran Kuru Meyve Sektörü, 2023 hedeflerine ulaşmak için güç birliğine gitti.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 26-27 Mart 2015 tarihlerinde Çeşme Radisson Blu Resort Hotel’de, “Kuru Meyve Çalıştayı” düzenlendi.  Çalıştay’da kuru meyve sektöründe üretimden sofraya kadar olan süreçte yaşanan sorunlar masaya yatırıldı.

2023 yılı için 3 milyar dolar ihracat hedefi ortaya koyan Türk kuru meyve sektörü, Kuru Meyve Tanıtım Grubu öncülüğünde önümüzdeki süreçte yürüteceği tanıtım çalışmalarını da masaya yatırdı.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, kuru meyve sektörünün tamamı yerli girdilere dayalı üretim yapısı ile ilk ihracatçı sektörlerden olduğunu, ilerleyen üretim teknolojisi, ambalajlı, kaliteli ve katma değer yaratan ürünleri, kuru kayısı, kuru incir ve çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında elinde bulundurduğu dünya liderliği ile ülkemiz tarım ürünleri ihracatında önemli bir yere sahip olduğunu, 2023 hedeflerine ulaşmak için “Kuru Meyve Çalıştayı”na büyük önem verdiklerini kaydetti.

Kuru meyve ihracatına bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 8 düşüşle 435.511 ton, değerde ise yüzde 2’lik artışla 1,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlatan Celep,“Önümüze bir hedef koyduk ve 2023 ihracat hedefimizi de 3 milyar dolar belirledik” diye konuştu.

İhracatta Sürdürülebilirlik Çok Önemli

Ekonomi BakanlığıÜrün Güvenliği Genel Müdürü Mehmet Karabay, ihracatta sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu, ihracatın sürdürülebilir olması adına Ekonomi Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak gerekli denetimleri yaptıklarını bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

Kuru Meyve Çalıştayı’nda sektör temsilcilerinin başlarının iki ellerinin arasına alıp “Ne yapmalıyız” demeleri gerektiğini anlatan Karabay, “Haziran sonu Temmuz başında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi Uzmanlar Grubu Toplantısı İzmir’de yapılacak. Bu toplantıyı bir milat kabul edelim ve kuru meyve üretim ve ihracatında sürdürülebilir politikalar geliştirelim. Ekonomi Bakanlığı olarak, kuru meyve sektöründe sürdürülebilir olmak adına üzerimize düşeni yapacağız, yapmaya da başladık” diye konuştu.

Hedef Pazar Çin Olacak

Kuru meyve sektörünün 2023 yılı hedefine ulaşması için tanıtım kampanyaları düzenlenen Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KMTG) önümüzdeki süreçte Çin’i hedef pazar olarak belirledi. KMTG Başkanı Osman Öz, ihracatımızda öne çıkan çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve antep fıstığının yurt dışında tanıtımını yaparak daha fazla ihracatını gerçekleştirmek, yeni pazarlar bulmak ve pazar paylarını arttırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade etti.

Tanıtım Grubu olarak; yeni bir kurumsal kimlik, slogan ve logo ile yurtdışında farkındalık yaratarak ihracata ivme kazandırmak istediklerini anlatanÖz, “Hedef pazar olarak belirlediğimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nde 2015 yılında yoğun bir tanıtım atağına geçiyoruz. Bunun için de bu faaliyetlerde oldukça yeterli olan bir firma ile çalışıyoruz” diye konuştu.

Türk kuru meyve sektörünün kazanılmış pazarları kaybetmemesi için ürünlerde kalıntı ilaç sorununun çözümünün şart olduğunu savunan Öz, şöyle konuştu: “Türk üzümünde kalıntı var diye basında yurtdışında haber çıktı mı, büyük imaj sorunu yaşarız. Tüketici olarak bize güven veren ürünleri alıyoruz pazarda, bu durum yurtdışında da aynı. Sağlık sisteminde çok güzel bir reçete sistemimiz var. Doktor size bir aylık bir ilaç verdiyse 29. gün gittiğinizde o ilacı alamıyorsunuz, aynı sistem tarım ilaçlarında da kullanılabilir. Bu altyapı var. Tarım ilaçları satan bayiler de eczane gibi çalıştırılabilir. Bu sorun bu sayede çok kolay çözülebilir.”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Selçuk ise, kuru meyve ürünlerinde yaşanan sorunların önüne geçmek için sözleşmeli üretimin çözüm yöntemlerinden biri olabileceğini kaydetti. Selçuk,“Kontrollü üretime olanak verecek, üreticinin atacağı ilacın kontrol altında olacağı, ürün kalitesini arttırabilecek bir yöntem olarak sözleşmeli üretim düşünülebilir” dedi.

Ekonomi Bakanlığı bürokratları ise, Türk kuru meyve sektörünün imajının düzeltilmesi adına başta Kuru Meyve Tanıtım Grubu olmak üzere sektör temsilcilerinin yeni bir imaj çalışması yapması gerektiğini, bu çalışmalara Ekonomi Bakanlığı olarak destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler.

“Kuru Meyve Çalıştayı”nda kuru incirde kimyasal madde kullanımının ve tağşişin önlenmesi, ihracatta geri dönen ürünlerin yurda girişinde karşılaşılan sorunlar, üreticilerin eğitimi konularında da sektör temsilcileri görüşlerini dile getirdi.

Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TAGYAD)Başkanı İsmail Uğural’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Kuru Meyve Çalıştayı”na Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürü Mehmet Karabay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Selçuk, Ekonomi Bakanlığı bürokratları, İzmir, Manisa ve Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürleri, Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinden oluşan 120 kişi katıldı.

Haberimizi kuru meyve sektöründe faaliyet gösteren girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KEP Kullanan Şirket Sayısı 150 Bini Geçti, E-Dönüşüm Devam Ediyor!

$
0
0

TÜRKKEP, Kayseri Ticaret Odası ile birlikte e-dönüşüm hizmetleri hakkında bilgilendirme etkinliği düzenledi. TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast’ın e-dönüşümün ekonomiye faydalarına dikkat çektiği etkinliğe; Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Kayseri Mali Müşavirler Odası Başkanı Baki Gümüşoluk, Kayseri Bağımsız Denetçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Uçan, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Eren ve Meslek Komite Başkanları katıldı.

Yılda milyarlarca kâğıt belge kullanılan ülkemiz çok önemli bir e-dönüşüm sürecinden geçiyor. Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), E-İmza, E-Kimlik, E-Fatura, E-Defter, E-Bordro, E-Mutabakat, E-Tebligat, E-Arşiv, E-Saklama gibi araçlar ve uygulamalarla e-dönüşümde önemli bir süreç yaşıyoruz.Kâğıt ortamından elektronik ortama taşınan her işlem, doğanın korunmasının yanında, ekonomik ve sosyal faydalar da sağlıyor.

Türkiye’nin e-dönüşüm ile yılda 3 milyar TL tasarruf etmesi bekleniyor. Yakın gelecekte Türkiye’de; tüm kurumların, kuruluşların, şirketlerin, profesyonellerin, meslek mensuplarının tamamının KEP ve e-imza sahibi olacağı öngörülüyor. Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) hizmetlerinin yanı sıra, E-İmza, E-Fatura, E-Defter, E-Tebligat, E-Arşiv ve E-Saklama hizmetlerini bir arada sunan TÜRKKEP, Kayseri Radisson Blu Otel’de Kayseri Ticaret Odası ve Kayseri Mali Müşavirler Odası ile birlikte düzenlediği etkinlikle ülke genelinde yürüttüğü e-dönüşüm hizmetleri hakkında bilgilendirme faaliyetlerine devam ediyor.

KEP Kullanıcılarının Yüzde 90’ı Kurumsal, Yüzde 10’u Bireysel

Etkinlikte“Türkiye’de e-dönüşüm ve TÜRKKEP” başlıklı sunumu ile geleneksel iş yapış süreçlerinin e-dönüşüm ile elektronik ortamda yürütüldüğüne dikkat çeken TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast,“E-Dönüşümün en önemli araçlarından KEP ve E-İmza kullanımı ülkemizde hızla yaygınlaşıyor. Şu anda ülkemizde KEP kullanan şirket sayısı 150 bini geçti, e-imza sayısı 1 milyon 700 bini aştı. KEP adreslerinin yüzde 90’ını kurumsal, yüzde 10’unu bireysel adresler oluşturuyor. E-İmza ise ülkemizde yüzde 46 oranında kamu uygulamalarında, yüzde 54 oranında da özel sektörde kullanılıyor.” dedi.

KEP Adres Sayısı 8 milyonu Aşacak

2014 yılında KEP’in e-imza sayısına katkısının 50.000 adetin üzerinde olduğuna vurgu yapan Samast, konuşmasında, “E-imza kullanıcılarında memnuniyet yüzde 90’ın üzerinde. E-İmza ve mobil imza sayılarının özellikle KEP sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte daha fazla artacağını öngörüyoruz. 2015 yılı sonunda e-imza veya mobil imza edinenlerin sayısının 2 milyon civarına ulaşacağı değerlendiriliyor. Yakın zamanda vatandaşlara dağıtılmaya başlanacak Elektronik Kimlik Kartı ile birlikte yeni uygulamalarının önümüzdeki süreçte bireysel amaçlı e-imza kullanımını yaygınlaştırmasını bekliyoruz. 5 yıl içinde de e-imza ve mobil imza sayısının 5 milyon adeti, KEP hesap sayısının da 8 milyon adeti aşacağı tahmin ediliyor. E-imza sahiplerinin yüzde 19’unu 19-25 yaş arası, yüzde 40’ını 25-40 yaş arası, yüzde 41’ini 40 yaş ve üstü kullanıcılar oluşturuyor. E-Fatura ve E-Defter kullanıcı sayısı 2015 yılı başı itibariyle yaklaşık 20 bine ulaştı. 2 yıl içerisinde e-Fatura ve E-Defter uygulamasına geçen şirket sayısının 100 bine ulaşması bekleniyor.” ifadelerine yer verdi.

E-Dönüşüm İle Yılda 3 Milyar TL Çöpe Gitmeyecek

Ülkemizde KEP, e-imza, e-fatura, e-defter ve e-saklama uygulamalarının kullanımı ile sağlanacak ekonomik tasarrufun yıllık en az 3 milyar TL’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Ekonomik tasarrufun yanında, işlerin çok daha hızlı, kaliteli ve verimli yürütülmesine imkân tanıyan e-dönüşüm çözümleri ve hizmetleri, doğanın da korunmasına büyük oranda katkı sağlıyor.

Şirketler E-dönüşüm İle Maliyetlerden Önemli Oranda Tasarruf Edecek

Teknolojinin etkin kullanımı sayesinde şirketler iş gücünden ve maliyetten önemli oranda tasarruf edip verimliliklerini artırabilirken, kâğıda dayalı işlemlerden kaynaklanan masrafları en aza indiriyor. Resmi, hukuki ve ticari işlemler ile yazışmaların fiziki ortamdan bilgisayar ortamına taşınmasıyla şirketler, kurumlar ve bireyler iş süreçlerini çok daha hızlı, kolay ve düşük maliyetle her an gerçekleştirebiliyor.

E-Dönüşüm hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.turkkep.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Uluslararası Dijital Yaşam Ortamları Kongresi İstanbul'da!

$
0
0

Dijital Yaşam Ortamları Kongresi Mobil Uygulamaları ve İçerik Geliştirme” ana teması ile 4- 6 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak.

Dijital Yaşam Ortamları (Digital Life Environment) Kongresi, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi tarafından her yıl düzenli olarak yapılıyor. Kısa adı DLE 2015 olan uluslar arası kongrenin bu yılki ana teması “Mobil Uygulamaları ve İçerik Geliştirme”. DLE 2015; 4- 6 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Kongreye mobil uygulamaları ve içerik geliştirme alanında Dünyanın önde gelen bilim insanları katılacak. Hayatın her alanında mobil uygulamaların önemli bir yer tuttuğu günümüzde bu alanda yapılacak bilimsel çalışmalar, mobil uygulamaların kullanımında öncülük edecek.

Seçilen bazı bildiriler daha sonra uluslararası hakemli dergiler olanİstanbul Açık ve Uzaktan Eğitim Dergisi (AUZED) ve Uluslararası Insan Toplum ve Teknoloji Dergisi’nde yayımlanacak.

DLE 2015’in dünyada mobil teknolojilerinin kullanıldığı bütün alanları içine alacak şekilde düzenlenmekte, bununla birlikte kongrede:

  • Mobil öğrenme
  • Smartphone platforms
  • Mobil uygulama programları
  • Sosyal yenilikler ve mobil uygulamalar
  • Mobil sosyal paylaşım
  • Yeni kullanıcı deneyimleri ve ara yüzler
  • Kişiselleştirme
  • Mobil tavsiyeler
  • Mobil donanım mühendisliği ve yönetimi
  • Mobil cloud computing ve mobil web
  • Mobil hizmetleri ve altyapısı,

konuları ayrıntılı bir şekilde masaya yatırılacak ayrıca Dünya’daki ve Türkiye’deki kullanım örnekleri ele alınacak.

Unutmayın, "Dijital Yaşam Ortamları Kongresi" 4- 6 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek.

"Dijital Yaşam Ortamları Kongresi" hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.dle2015.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Enerji Verimli Konut Yatırımlarını Artırmak İçin 350 Milyon Dolar Kredi!

$
0
0

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Temiz Teknoloji Fonu (CTF) tarafından hayata geçirilen 350 milyon dolarlık finansman programı TuREEFF’in Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı lansmanı 31 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirildi.

Program, Türkiye’deki konutlarda enerji verimliliği iyileştirmeleri yatırımını artırarak konut sakinlerinin enerji faturalarını düşürmesini sağlamayı hedeflemekte.

Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı EBRD’den 282,5 milyon dolar CTF’den ise 67,5 milyon doları kapsıyor. Program, enerji tüketimini azaltmak ve hanelere gelen faturaları düşürmek amacıyla Türk bankalarına uzun vadeli finansal destek ile bankalar ve konut sahiplerine teknik danışmanlık hizmetlerinin birleşiminden meydana geliyor. Danışmanlık hizmetleri; Avrupa Birliği ile CTF tarafından verilen 10 milyon Dolar tutarındaki bir hibe ile finanse edilecek.

TuREEFF kapsamında; bireysel konut sahiplerine, konut sahibi gruplarına, toplu konut idareleri, siteler ile kooperatiflere, KOBİ inşaat şirketleri gibi konut sektöründeki özel hizmet sağlayıcılar, konut yönetim şirketlerine, yüksek verimli konut geliştirme donanım ve malzemelerinin satıcıları ve kurulumcularına kredi kullandırılacak.

Program; ısı yalıtımı, daha verimli ısınma, konut içi sıcak su kaynağı, klima, aydınlatma, beyaz eşyalar ile binalarda yenilenebilir enerji sistemlerinin geliştirilmesi gibi iyileştirmeleri finanse ediyor.

İstanbul WOW Otel’de gerçekleştirilen lansman etkinliği; hükümet, bankalar, inşaat şirketleri, enerji şirketleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile diplomasi dünyasından temsilcileri bir araya getirdi.

Açılış konuşmasında, EBRD Türkiye Direktörü Jean Patrick Marquetşunları söyledi: “EBRD olarak, enerji açısından daha verimli konutlara yatırım yapmanın maddi açıdan çok daha kazançlı olduğuna inanıyoruz. Türkiye çapında hane halklarını konutlarda enerji verimliliği iyileştirmeleri yapmaya teşvik ediyoruz. Şekerbank ve son olarak Türkiye İş Bankası aracılığıyla finansman ve danışmanlık sağlanmakta. Yakın gelecekte de daha fazla ulusal bankanın programa iştirak etmesini bekliyoruz.”

Enerji verimliğinde Türkiye’de bir öncü olan ve yaygın şube ağı bulunan Şekerbank, programa katılan ilk banka olurken, 12 milyon doları CTF’den olmak üzere toplam 60 milyon dolar tutarında kredi aldı.

Türkiye İş Bankası da 60 milyon doları EBRD’den 15 milyon doları CTF’den olmak üzere 75 milyon dolarlık finansman paketi aldı.

Dünya Bankası tarafından yapılan bir çalışmaya göre, "konut sektörü" Türkiye’deki en yoğun enerji kullanan sektörlerden biri olarak belirlenmiş. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, binalardaki enerji tasarrufu potansiyelinin %30’a kadar ulaştığı tahmin ediliyor. Konutlarda enerji tasarrufu yatırımı, ülkedeki enerji tüketiminin toplam seviyesini düşürmede önemli bir etki yapmanın yanı sıra (Türkiye şu anda tükettiği enerjinin %75’ini ithal etmekte) verimli donanım, malzeme ve uygulama hizmetlerine yönelik talep oluşturarak ekonomiye bir ivme de kazandıracak.

TuREEFF, EBRD’nin daha önce hayata geçirilen, küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) enerji verimliliği veya yenilenebilir enerji yatırımları için 550 milyon dolarlık Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı  (TurSEFF) ile yenilenebilir enerji, atıktan enerjiye ve endüstriyel enerji verimliliğinde orta ölçekli yatırımlar için 1 milyar avroluk orta ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (MidSEFF) başarılarını temel almakta.

Sürdürülebilir enerjiye yatırım, EBRD’nin Türkiye’deki önceliklerinden bir tanesi. Banka, 2009 yılında Türkiye’de faaliyete başladığı dönemden bu yana, 55 enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projesine 2,1 milyar avro yatırım yapmış. Bugüne kadar, banka ülkede 5 milyar avroya yakın yatırım yapmış. 2014 yılında ise Türkiye, 1,4 milyar avroluk kredi tutarıyla, tek seferde en yüksek kredi sağlanan ülke olmuş.

Haberimizi konut veya enerji sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

7. Müsiad Bilim ve Teknoloji Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

MÜSİAD'ın Ulusal Bilim ve Teknoloji ile Politika ve Strateji alanlarındaki gelişmeleri teşvik etmek amacıyla bu yıl 7'ncisini düzenlediği "Bilim ve Teknoloji Ödülleri" töreni gerçekleştirildi.

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, “Bilim ve teknoloji çalışmalarına, emeğini, birikimini, ömrünü koymuş değerlerimizi, bilim insanlarımızı, özel sektör ya da kamuda teknolojiye yön veren değerli girişimci ve yöneticileri ödüllendirmek de görevimiz” dedi.

Törene MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Genel Başkan Vekilleri Ali Rıza Arslan ve Nazım Özdemir, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Hakan Altınay, Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Orhan Öğe, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Dr. İsmail Yalçın, Prof. Tamer Müftüoğlu, Dr. Cüneyd Fırat, Halil Tokel, Mahmut Kiper, Işıl Üreyen katıldı.

Olpak, ödül töreninin açılış konuşmasına, elim bir olay sonucunda şehit olan Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmen ve ailesine başsağlığı dileyerek, Terörün; ideolojisi, milletinin, dinin, iyisinin, kötüsünün, haklısının, haksızının olmayacağını belirtti ve “Terör, terördür, topyekün karşı çıkılmalıdır, adalet, toplumun her ferdine, hatta teröristlere de lazımdır” dedi.

‘Refah ve Mutluluğun En Önemli Parametresi Bilimdir’

“MÜSİAD kurulduğu günden itibaren bilim ve teknolojinin önemini her fırsatta dile getiriyor” diyen Olpak, ekonomik gelişim, refah ve mutluluğun en önemli parametrelerinden birisinin bilim olduğuna inandıklarını dile getirdi.

Evrensel kriterlere göre tüm meslek ve uğraşların bilimin rehberliğinde ilerleyebileceğini vurgulayan Olpak, MÜSİAD'ın kurulduğunda "Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji" mottosuyla yola çıktığını, bunun bilim ve teknolojiye bakışlarını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

‘Biz, Ahlak ve Bilimi Birbirinden Ayırt Etmeden İfade Ediyoruz’

MÜSİAD'ın Ahlak ve Bilimi birbirinden ayırmadan baktığını ifade eden Olpak, “Çünkü ahlakın da insanlık ailesinde, her alanda ve her dönem lazım olan bir değer olduğunu düşünüyoruz. Bilimin çok ilerlemesi, belirli alanlarda gelişmeyi sağlarken, insani ve vicdani açıdan her zaman yükselmek anlamına gelmez. Tarih, bu tür yanlışlara da tanık olmuştur. Örnek olarak nükleer teknoloji de neticede bilim ve teknolojinin eseridir. Sadece yüksek teknoloji gözüyle bakıldığı takdirde, bir kararla milyonların ölümüne yol açılabilir. Fakat, vicdani ve ahlaki boyutunu da içerdiğinde, insanlığın faydasına olmayacak uygulamalar yürürlüğe konulmamakla karşı karşıyadır. İnsanı yaşatacak, daha mutlu kılacak ve hayatına güzellikler katacak bilim ve teknolojinin, ahlakla mümkün olacağını düşündüğümüzden dolayı, mottomuzu böyle konumlandırdık” diye konuştu.

‘Bilim ve Teknolojiye Verilen Önem MÜSİAD’da 2 Alanda Şekilleniyor’

MÜSİAD Genel Başkanı Olpak, bilim ve teknolojiye verdikleri önemi 2 şekille ortaya koyduklarını belirterek, bunlardan birinin Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu, diğerinin de Bilim ve Teknolojileri Komisyonu olduğunu ifade etti.

Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu'nun hafta başında Erzurum'da bilişim konusunu masaya yatırdığını anımsatan Olpak, geçen yıl yayınladıkları raporlarında da “Büyümenin Sistematiği; Bilgi Teknolojilerinin Rolü” başlığıyla görüşlerini aktardıklarını anlattı.

‘Hightech Port Hem Yurtiçinden Hem de Yurtdışından İlgi Gördü’

Geçen yılın kasım ayında düzenlenen 18’inci IBF ve 15’inci Uluslararası MÜSİAD Fuarı'nda Hightech Port bölümünün hem yurtiçinden, hem de yurtdışından ilgi gördüğünü vurgulayan Olpak,“Bu ilgi, bilim ve teknoloji konusunun ne kadar önemli olduğunu gösterirken, bizim bu alana verdiğimiz önemi de ortaya koydu. Hightech Port'u bu yıl 6-8 Ekim tarihleri arasında Katar Doha'da yapacağız” dedi.

‘Teknolojiye Yön verenleri Ödüllendirmek Görevimiz’

MÜSİAD olarak çalışmalarının sadece rapor, sektörel çalışma, ticari geziler ve fuar gibi faaliyetlerle sınırlı olmadığını belirten Olpak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bilim ve teknoloji çalışmalarına, emeğini, birikimini, ömrünü koymuş değerlerimizi, bilim insanlarımızı, özel sektör ya da kamuda teknolojiye yön veren değerli girişimci ve yöneticileri ödüllendirmek de görevimiz. Bu ödülle, bilim ve teknoloji alanında politika ve strateji oluşumuna, biz de katkı sağlamak istiyoruz. Marifet, iltifata tabidir. Belirlenen kategorilerde jürimizin belirlediği kriterlere göre verilecek ödüllerle, hem değerlerimizi taltif, hem de yeni yetenekleri de teşvik etmeyi amaçlıyoruz.

Biliyoruz ki bilim insanları, hangi şartlarda olursa olsun kendi çalışmalarını zaten sürdürüyor. Onların içindeki bilim tutkusu, hiçbir zaman sönmeden yeni çalışmalara sevkediyor. Biz de bu vesileyle, gerek ülkemizde, gerekse de tüm dünyada, hayatımızı kolaylaştırmak için ömrünü adayan tüm bilim insanlarına, saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunmaya gayret ediyoruz. Bize göre onlar, dünyanın en cesur insanlarından. Çünkü hata yapmayı göze alan insanlardır.”

MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Hakan Altınay’da ödül töreninin açılış konuşmasına, elim bir olay sonucunda şehit olan Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmen ve ailesine başsağlığı dileyerek başladı.

‘Bilim ve Teknoloji İnsanlığın ve Ülkelerin Yazgısını Belirliyor’

Bilim ve teknolojinin insanlığın ve de ülkelerin yazgısını belirleyen en önemli etken olduğunu vurgulayan Altınay, ”Dünya ülkeleri ister gelişmiş, ister gelişmekte olsun, bu olgunun bilinciyle bilim ve teknoloji politikalarını uygulama ve hazırlama yarışı içindeler. Ülkelerin genel gelişmişlik düzeylerinin belirlediği farklı kümelerde gerçekleşen bu yarış küresel boyutlarda şiddetlenerek sürdürülmektedir. Gelişmekte olan bir ülkenin gerçek anlamda bir atılım yapabilmesi için bulunduğu kümede değil en üst kümede geçerli ölçütlere göre başarılı olması, olağanın çok üstünde bir çaba göstermesi bir sıçrama yapması gerekmektedir. Diğer yandan bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin doğduğu yeni koşullar özellikle gelişmekte olan ülkelerin ya bilim ve teknoloji üreten toplumlara dönüşmesine, ya da teknoloji kullanan toplum durumuna gelme seçenekleriyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bugün ülkemizde bilim ve teknolojide yetkinlik kazanarak, yüksek katma değer ürünler üreterek ancak sosyo-ekonomik gelişmeyi sağlamanın mümkün olduğunu söyleyen güçlü bir bilinçlenme başlamıştır” dedi.

Türkiye’nin farklı katmanlarında yetkili temsilcilerin, bilim ve teknolojiye özem göstermeleri, bu konuya sahip çıkmaları bu değişimin bir göstergesi olduğunu beyan eden Altınay, “Ulusal Bilim ve Teknoloji, Politika ve Stratejisi hazırlığının ve uygulanmasının ortak bir eyleme dönüştürülmesi ülkemizin başarısının bir ön koşulu olarak önümüzde durmaktadır” diye konuştu

Türkiye'nin kurum, kuruluş ve bireylerinin bu tür kritik konularda ortak hareket etmesi gerektiğini söyleyen Altınay, ancak böyle birliktelik ve girişimlerin toplumun tüm katmanlarında benimsenmesiyle teknoloji üretiminde atılım sağlanacağına yürekten inandığını ifade etti.

‘MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Üretmeyi Ulusal Dava Olarak Görüyor’

MÜSİADülkesine karşı sorumlu bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye’nin kalkınmasına, bilim ve teknoloji üretimiyle ilgili her konuda katkı sağlamayı ulusal bir dava bilinciyle değerlendirdiğini vurgulayan Altınay, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu doğrultuda, ülkemizin bilim ve teknoloji anlamında gelişmesine hizmet edecek her girişimin içinde bulunmaya ve bu girişimlere katkı sağlamaya kararlıdır ve bu girişimler bağlamında paydaş kuruluşlar ve ilgili kişilerle her türlü iş birliğine de açıktır. Bu ülke hepimizin ve ülkemize hizmet etmek de bizim bir borcumuzdur.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında ülkemiz için tarif edilmiş ulusal hedeflere ulaşmasına katkı sağlamak üzere Bilim ve Teknoloji Komisyonumuz kendi bünyesinde bir çalışma grubu oluşturmuş ve çalışmalarına da başlamıştır. Bu çalışma grubu yeni kapsamlı bir bilim ve teknoloji politikası hazırlanması sürecinde daha önce yapılanların incelenmesi, onlardan günümüz koşullarına uygun yeni bir politika ve strateji planının inşa edilmesi düşüncesiyle hareket etmektedir.

Bu ulus 50 yıldan beri politika ve strateji konusunda vizyon çalışması yapıyor ama maalesef uygulama konusunda gerekli adımları atmakta zorlanıyor. Bu konuya farkındalık oluşturmak üzere geçen yıl 6. düzenlediğimiz Bilim ve Teknoloji Ödülleri'mizde özellikle politika ve strateji konularına ağırlık verdik. Bu yıl bu alanı biraz daha genişlettik ve tabana yaydık. “

7. Müsiad Bilim ve Teknoloji Ödülleri Sahiplerini Buldu

Konuşmaların ardından kişi ve kurumlar Bilim ve Teknoloji, Politika ve Strateji alanlarında yapılan değerlendirmeler sonucunda 7 ayrı dalda ödüllendirildi.

Törende Kurum olarak;

  • “Bilim ve Teknoloji Politikalarının Gelişimine Katkı” kategorisinde Mahmut Kiper,
  • “Ulusal Teknolojinin Gelişimine Katkı” kategorisinde Savunma Sanayii Müsteşarlığı,
  • “Ar-Ge ve İnovasyonun Gelişimine Katkı” kategorisinde de Türkiye İhracatçılar Meclisi

ödüle layık görüldü. Birey olarak ise;

  • “Ulusal Teknolojinin Gelişimine Katkı” kategorisinde Halil Tokel,
  • “Ar-Ge ve İnovasyonun Gelişimine Katkı “ kategorisinde Refik Üreyen,
  • “Bilim ve Teknoloji Farkındalığı Oluşturma” kategorisinde Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu,
  • “Yenilikçi Girişimci” kategorisinde ise Dr. Cüneyd Fırat

ödüle layık görüldü.

MÜSİAD hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.musiad.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi bilim, teknoloji, politika ve strateji alanlarında faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kaynakları Sınırlı Bir Dünyada Sınırsız Tüketimin Geri Dönüşü Yok!

$
0
0

II. Istanbul Karbon Zirvesi Organizasyon Komitesi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal, dünyanın düşük karbon üreten bir ekonomik modele doğru hızla evrildiğini belirterek, sınırlı bir dünyada sınırsız tüketim kültürünün geri dönüşü olmayan etkiler bırakmakta olduğuna dikkati çekti.

II. İstanbul Karbon Zirvesi, Organizasyon Komitesi Üyesi, Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal, mevcut üretim ve tüketim alışkanlıklarının dünyada yaşamın bu şekilde sürdürülebilmesini imkansız kılabileceğine dikkati çekerek, çözümün tüketiciler adına tüketmenin ve yaşam tarzlarının, şirketler adına ise üretmenin ve rekabetin kodlarını değiştirmekte olduğunu söyledi.

Bal, günümüzde iş dünyası ve şirketlerin karbon ayak izlerine dikkat etmek zorunda oldukları bir döneme girildiğini belirterek“Artık içtiği meşrubatın üretilirken ne kadar karbondioksit salımına neden olduğunu kontrol eden bilinçli tüketiciler var. Bu farkındalık düzeyi, sattığı ürünün üzerine o ürün üretilirken ne kadar karbondioksit salımına sebep olunduğunu ölçüp, müşterilerine bunun bilgisini sunan yeni bir anlayışı da beraberinde getirdi" dedi.

İstanbul’un ev sahipliğinde 2-3 Nisan 2015 tarihlerinde ikinci kez düzenlenen zirvenin, çevreye yönelik duyarlılık ve farkındalık açısından da büyük görevler üstlendiğini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Bal, şunları kaydetti:

“Sanayi devriminden bu yana tüm doğal kaynakları ve makineleri kullanarak üretim çarkını hareket ettiren, ‘ne yaparsan yap üret’ diyen bir yaklaşım söz konusuydu. Artık farklı bir devrim yaşanıyor. Bu dönemi, karbonu tutmaya yönelik bir ekonomik değişim süreci olarak görebiliriz. Tüm diğer ülkeler gibi Türkiye de bu sürecin bir parçası. Öncelikle gelecek nesillere kaynakları tükenmemiş, temiz ve sürdürülebilir bir dünya bırakma sorumluluğu, bununla birlikte AB üyelik süreci ve küresel hedefleri göz önüne alındığında Türkiye’nin bu gelişmelere ilgisiz kalması beklenemez. II. İstanbul Karbon Zirvesi, bu yöndeki gelişmelerin ve yeni trendlerin konuşulduğu ve geleceğe yönelik beklentilerin ortaya konulduğu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.“

Pınar Bal ayrıca, dünya genelinde çok kirleten sektörlerde kota uygulamaları olduğunu ve global şirketlerin karbon salımlarını azaltma konusunda çok ciddi yatırımlar yaptığını vurgulayarak, Türkiye’deki firmaların da bu yıl sonunda imzalanması beklenen küresel anlaşma kapsamında karbon salımı gibi konularda önemli yükümlülükleri olabileceğini ve ülkenin tüm kesimleriyle bu yeni sürece güçlü bir şekilde hazırlanması gerektiğini söyledi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


PayPal, E-ticaret Girişimcilerinin İhracatı Nasıl Artırabileceklerini Anlattı

$
0
0

E-ihracatın hem girişimcilere hem Türkiye ekonomisine kazandıracağı gerçeğinden yola çıkan, küçük ve orta ölçekli işletmeleri, hatta bireyleri sınır ötesi online ticarete teşvik etmek için ülke genelinde e-ihracat seferberliği başlatan PayPal bu konuda çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’deki girişimcilerle 203 pazarda 162 milyon aktif hesap sahibini bir araya getiren PayPal, Rusya pazarının lojistik ve taşıma çözümleri konusunda uzman kuruluşu SPSR’ın gücünü yanına alarak e-ihracat yapan işletmelerin Rusya’ya e-ihracat kapasitelerini artırabilecek.

PayPal ve SPSR, Rusya pazarına e-ihracat potansiyelini paylaşmak üzere e-ticaret sektörünün ve e-ihracat ile dağıtım kanallarını geliştirmeyi benimseyen perakendecilerin katılımıyla 26 Mart Perşembe günü İstanbul’da bir toplantı düzenlendi. PayPal Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Kıvanç Onan, PayPal Türkiye Satış Direktörü Cenap Doğru, PayPal Rusyaİş Geliştirme Müdürü Ilya Goldberg ve SPSR Proje Müdürü Yusuf Ibili’nin konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda Türkiye’nin büyümekte olan e-ihracat potansiyelinin önemi vurgulandı.

Toplantıda konuşan PayPal Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Kıvanç Onanşöyle konuştu: “Uluslararası ticaretin lider markası PayPal olarak müşterilerimiz ve ortaklarımızı sınır ötesi e-ticaret alanında teşvik etmek için çabamızı sürdürüyoruz. Biliyoruz ki yabancı ülkelerdeki dil, kültür, mevzuat ve uygulama farklılıkları girişimcileri bu pazarlara girmekten alıkoyuyor. Sınır ötesine açılarak hem kendi kazançlarını artırmak hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamak isteyenlerin yolunu açmak için uluslararası pazardaki deneyim ve itibarımızdan yararlanarak, iş ortaklarımız için yeni çözümler üretiyoruz. SPSR gibi lider firmaların bu alanda sunduğu fırsatlar da bu doğrultuda attığımız adımlar için çok önemli. Bu güç birliği neticesinde Türkiye’deki girişimciler Rusya pazarında 30 milyon yeni potansiyel müşteriye kavuşuyor.

PayPal Rusyaİş Geliştirme Müdürü Ilya Goldbergşöyle konuştu: “Rusya, her anlamda büyük rakamların ülkesi. Ülkede 80 milyon internet kullanıcısının yüzde 63’ü online ödeme sistemlerinden faydalanıyor ve yüzde 31’i yurtdışından alışveriş yapıyor. Rusya e-ticaret pazarı araştırmamıza göre sınır ötesi online ticaret, 2014 yılına göre yüzde 1.7 kat büyüdü. Mobil de ülkede yükseler trend; yüzde 32’lik bir kesim akıllı telefonlarıyla ödeme yapıyor ve e-dükkanlar taşınabilir cihaz ekranlarına uyum sağladıkça bu oranlar artacaktır. Türkiye’deki girişimcilerin Rus pazarındaki tüketici potansiyeline ulaşarak sınır ötesi ticaret hacimlerini artırmaları için e-ihracat çözümlerinin çok önemli olduğuna inanıyoruz.

SPSR’ın Rusya’nın ilk ve en büyük ekspres teslimat şirketi, yıllık sipariş işleme kapasitelerinin 20 milyon olduğunu vurgulayan SPSR Proje Müdürü Yusuf Ibili ise şunları kaydetti: “Cross-border, yani sınır ötesi sürecindeki en önemli operasyonlar gümrük ve gümrük sonrası müşteriye teslimat adımları. SPRS’da uzman ekiplerimiz ürünü depodan teslim alıyor, müşterinin talepleri doğrultusunda ürünü paketliyor, gümrük işlemlerini tamamlıyor ve ekspres olarak teslimatı gerçekleştiriyor. SPSR'ın Lojistik, Express Teslimat ve Entegre E-Ticaret çözümleriyle Türkiye'deki şirket ve girişimciler Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve diğer komşu ülkelerdeki pazarlara güvenli ve hızlı şekilde ulaşabilecek. Bizlerin sunduğu hizmetler ve paylaştığı bilgiler neticesinde e-ihracata yönelen Türk girişimcilerin lojistikle ilgili kaygılarına çözüm üretmekten mutluluk duyuyoruz.

Rusya, Global E-Ticaret Pazarında 13. Sırada

144 milyon nüfuslu Rusya’da 77 milyon internet kullanıcısı bulunuyor; ülke, internet kullanıcısı rakamları açısından dünyada altıncı sırada yer alıyor. E-ticaret kapasitesi ile global ölçekte 13. sırada yer alan Rusya’da 2013 yılında e-ticaret hacmi, yıllık tahmini yüzde 25 büyüme oranıyla 16 milyar dolara, sınır ötesi online alışveriş hacmi ise 4,6 milyar dolara ulaştı. Ülkede online alışveriş yapanların sayısı önceki yıl bazında yüzde 30 artarak 2014 itibarıyla 35 milyonu aşarken, internet üzerinden mal ve hizmet satan alan Rusların yüzde 36’sı yurtdışından online alışveriş yaptı.

PayPal adına Ipsos tarafından 22 ülkede yapılan PayPal 2014 Sınır Ötesi Online Alışveriş Araştırması’na göre İnternetten alışveriş yapan Rusların yüzde 30’u zaman kazandırdığı için bu yöntemi tercih ettiklerini belirtirken, yüzde 34’ü online alışverişlerde karşılaştıkları en büyük sorunun ürünlerin geç teslim edilmesi olduğunu söylüyor.

Ruslar En Çok Kıyafet, Ayakkabı ve Kozmetik Alıyor

2014 yılında Ruslar yurtdışından online olarak en çok giysi (yüzde 62) satın aldı. İkinci sırada, yüzde 35 ile ayakkabı gelirken, üçüncü sıraya yüzde 25 ile kozmetik ve güzellik ürünleri yerleşti. 2006 yılında Rusya pazarına giren PayPal’ın bu ülkede 1 milyon 600 binden fazla kullanıcısı bulunuyor.

PayPal E-İhracat Seferberliğine Devam Ediyor

E-ihracatın Türkiye’de yaygınlaşması için ‘Ben Kazanıyorum, Türkiye Kazanıyor’ kampanyası kapsamında PayPal, Ekim 2014 itibariyle benkazaniyorumturkiyekazaniyor.com portalini hayata geçirdi. E-ihracat yapanlar veya bu konuya ilgi duyanlara yönelik portalde, sınır ötesi online ticaretle ilgili önemli bilgiler, ayrıca e-ihracat yaparak başarıyı yakalayanların örnek olabilecek hikayeleri yer alıyor. PayPal ayrıca, e-ticaretin yurt çapında bilinirliğini artırmak için kurulan eğitim firması eticaretSEM ile güç birliği yaparak, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde e-ticaret ekosistemi içerisinde faaliyet gösteren şirket ve girişimcilere ücretsiz eğitimler veriyor.

Haberimizi e-ticaret sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Gedik Girişimcilik 2015 Zirvesi 29 Nisan'da Katılımınızı Bekliyor!

$
0
0

Gedik Üniversitesi Girişimcilik Kulübü bu sene "2015 Girişimcilik Zirvesi"ni 29 Nisan 2015 tarihinde düzenliyor. Zirvede girişimcilik ve iş dünyasınından önemli isimler bulunuyor.

Gedik Üniversitesi Girişimcilik Kulübü, 29 Nisan 2015 Çarşamba günü saat 14.00 da  Gedik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu konferans salonunda bu yıl dördüncüsü düzenlenen girişimcilik zirvesi programında iş dünyasının önemli isimlerini konuk ediyor.

Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Ata Köseoğlu, Desnet Yazılım CEO ve Gençler Uçuyor Tv Program Sunucu/Yapımcısı Ömer Ekinci, Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras gibi iş dünyasının önde gelen isimlerinden ve aktivistlerden oluşan konuşmacıların birer sunum gerçekleştireceği zirvenin verimli geçmesi ve ses getirmesi bekleniyor. Katılım yalnız Gedik Üniversitesi öğrencileriyle sınırlandırılmış olmayıp tüm üniversite öğrencilerine açık.

2015 Girişimcilik Zirvesi’ne katılım ücretsiz olup, katılmak isteyen okurlarımızın 29 Nisan 2015Çarşamba günü saat 14:00’de Gedik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu konferans salonunda olması yeterli.

Gedik Üniversitesi Girişimcilik Kulübü Hakkında

Gedik Üniversitesi Girişimcilik Kulübü 2010 yılında Emre Metin tarafından kurulan kulübün başkanlığı Yusuf Hacıcaferoğlu yapmakta . “Ben değil biz”, “sen yoksan bir eksiğiz” anlayışı ile çıktığı yolda herhangi bir fakülte ve bölüm ayırt etmeksizin tüm üniversite öğrencilerinin aktif olarak rol alabileceği; başkanlık divanı, denetim kurulu gibi  kavramlara takılmadan, müşterek yönetişim felsefesini rehber edinen kulüp girişimcilik algısının artmasına yönelik çalışmalarına devam ediyor.

Unutmayın, 29 Nisan 2015 Çarşamba günü saat 14:00’da Gedik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu konferans salonunda yapılacak olan 2015 Girişimcilik Zirvesi’ne katılım ücretsiz.

2015 Girişimcilik Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.gedikgirisimcilik.com web adresini ziyaret edebilir, kayıt işlemlerinizi ise zirve kayıt formunu doldurarak gerçekleştirebilirsiniz.

Haberimizi girişimciliği merak eden, girişimciliğe ilgi duyan genç okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimci KOBİ'ler, Rekabetçi Olmak İçin İnsana Odaklanın!

$
0
0

PERYÖN, Turkcell’in kurumsal şirketlere teknolojiyle işlerini geliştirme fırsatlarını anlatmak üzere düzenlediği “İş’te Teknoloji Hamlesi” toplantıları kapsamında Anadolu’daki KOBİ’lerle buluşuyor. 

"İş'te Teknoloji Hamlesi" toplantıları, şirketlerin teknolojik dönüşümüyle birlikte büyümelerine katkıda bulunmak amacıyla düzenleniyor.

İş’te Teknoloji Hamlesi”nin Anadolu turu kapsamında düzenlenen buluşmaların ilki 24 Şubat’ta Kocaeli’de, ikincisi ise 24 Mart’ta Gaziantep’te gerçekleşti. PERYÖN’ün de yer alacağı İş’te Teknoloji Hamlesi toplantıları tüm hızıyla devam edecek.

KOBİ’lerin Anadolu’da nitelikli işgücü sıkıntısı çektiğini söyleyen PERYÖN Başkanı Sevilay Pezek Yangın, projenin yaratacağı fayda ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Yeni dönemde odak alanlarımızda KOBİ’lerde İnsan Yönetimini bilgilendirici, geliştirici ve yol gösterici projelerle desteklemek var. Özellikle Anadolu’da nitelikli işgücü ihtiyacını karşılayamadığı için birçok şirket sıkıntılı, kapasitesinin altında çalışıyor, rekabet edemiyor, büyüyemiyor. Buna karşın istihdamın yüzde 80’i İstanbul dışında, Anadolu’da yüksek bir büyüme potansiyeli var. Yeni dünya düzeninde yani hızla değişen teknoloji, artan rekabet ve belirsizlik ortamında ayakta kalmanın, büyümenin tek yolu bilgiyi değere dönüştürecek olan insana odaklı bir yönetim yaklaşımını benimsemek. Şirketler ancak insan potansiyelinden etkin bir şekilde yararlanıp, sahiplenip geliştirerek işletmeleri için rekabet avantajı yaratabilirler. PERYÖN olarak bu alandaki 43 yıllık deneyimimizi, birlikte çalıştığımız danışmanların uzmanlığıyla birleştirerek, gelişimi hedefleyen bunun için desteğe ihtiyaç duyan KOBİ’lere sunuyoruz. Turkcell İş’te Teknoloji Hamlesi Toplantıları’nda, İnsan Kaynakları uygulamaları alanında en başarılı örnekleri KOBİ’lere aktarıyoruz. Nitelikli işgücünü çekmek ve elde tutmak gibi KOBİ’lerin en çok zorlandıkları konularda hızla sonuç alabilecekleri insan yönetimine dair ipuçları, pratik öneriler paylaşıyoruz. Ekonominin yüzde 80’ini oluşturan KOBİ’lerde insan yönetimi uygulamalarına odaklanarak, hem kendilerinin hem de Türkiye’nin potansiyelini hayata geçirmesine daha çok katkı yapabileceğimizi düşünüyoruz.

Peryön’den KOBİ’lere Öneriler

İnsan Yönetimi İle Rekabette Avantaj Yaratacak İpuçları

  • İş ve insan doğru ise başarısız olma ihtimali yok.İş doğru, insanlar yanlışsa doğru insanla çalışanlar sizin işinizi elinizden alabiliyor. İş yanlış, insanlar doğruysa çok çaba harcıyorsunuz ama iş yine gitmiyor doğru insanlar da işten uzaklaşmaya başlıyor. İkisi de yanlışsa rekabet etme imkanı sıfıra düşüyor. İş doğru olsa bile değişime ayak uyduramayan, rekabetle yarışamayan, yenileşemeyen, vizyonu göremeyen şirketler de başarısız oluyor.
  • KOBİ’ler katma değerini artırmalı. Büyük ölçekli şirketler katma değer yaratıyor ancak istihdamdaki payları düşük, KOBİ’lerde ise tam tersi, istihdamdaki payları yüksek olmasında karşın katma değerleri düşük. Bununla birlikte KOBİ’ler katma değeri olmayan iş yapmaya devam ederlerse yorulacak ve geride kalacaklar. Çok istihdam çok katma değer demek değil bunun için nitelikli insan gücüne ihtiyaç var. Yapılması gerekense doğru insanı işe almak ve elde tutmak. İşe uymuyorsa bile çok yetenekli kişileri organizasyonuna dahil etmenin yollarını bulmak, işi modifiye etmek, geliştirmek gerekiyor. Niteliklere yani insan potansiyeline yatırım yapmak durumundayız. Doğru insanı bulduğumuz zaman onu tutacağız ve bırakmayacağız.
  • Büyümek için güvenmek şart. KOBİ’lerin ayakta kalması için büyümesi şart. Büyümek için sizin adınıza işi yürüten kişilere güvenmeniz gerekiyor. Büyümüyorsanız kaybediyorsunuz demektir. Rekabette var olmanın tek şartı büyümek. Organizasyonunuzu güçlendirmek, niteliklerinizi artırmayı hedeflemelisiniz.
  • Kuşak değişimi aile anayasası ile yönetilebilir.Şirketlerin yüzde 70’i birinciden ikinci kuşağa geçerken eleniyor. Üçüncü kuşakta yaşama oranı yüzde 3 düzeyinde. İşi kuranların anladıkları ile devralanların duygusu çok farklı. 3-4 kuşak sonra da ayakta kalan şirketlerin sırrı ise “aile anayasası” yapmaları. Bu yolla şirketin duruşu, ailelerin ilişkisinin nasıl olacağı yazılı metin haline getiriliyor ve buna sadık kalınıyor.
  • Globalizasyon ve rekabet.Çin’i, Vietnam’ı kendinize risk olarak görüyorsanız, bu riskin içinde niye kaldık diye bakmak gerekiyor. Global ölçekte rekabet için ülke kanun ve düzenlemelerin de etkisi var ama kurum olarak nasıl ayakta kalacağımıza ona odaklanmamız gerek. Global düşünüp, yerel davranmak, yeniliklere, dış dünyaya açık olmak, işleri delege etmek, teknolojiyi etkin kullanabilmek, insana yatırım yapmak, aile şirketi de olsa profesyonel yönetilen kurumlar olmak gerekiyor.
  • Yüksek potansiyelli çalışanları elde tutmak yöneticinin elinde.Çalışanların işyerinden ayrılma nedenlerine bakıldığında yüzde 80 oranında yöneticisiyle ya da patronuyla, çalışma arkadaşlarıyla anlaşamaması olduğunu görüyorsunuz. Büyük oranda ise yöneticisiyle ilişkileri rol oynuyor, yöneticisi önünü açmayan, yetki ve sorumluluk vermeyen, fikirlerini dinlemeyen çalışanlar bu fırsatı bulabileceği yerlere gidiyor. Teknoloji önemli ama insanı ıskalamamak da önemli, insani dokunuşumuzu kaybetmeyelim, yüz yüze iletişim kuralım. İşte insani dokunuşu korumak yöneticinin sorumluluğuna ait.

      Yüksek Potansiyelli Çalışanları Çekmenin ve Elde Tutmanın 5 Yolu

      1.Şeffaf olmak, insanlara güvenmek.
      2. İşlerin standart şekilde yapılması ve devam ettirilmesi için prosedürleri netleştirmek, yazılı hale getirmek. Teknolojik altyapı ile iş süreçlerini desteklemek.
      3. Çalışanların ücretlendirmesini adil yapmak, sosyal haklarını vermek.
      4. Kişiye özel iletişim kurmak, bireye değer veren, dinleyen, samimi olan bir yaklaşım izlemek.
      5. Farklılıklara açık olmak, getirdiği zenginlikten faydalanmak.

      Haberimizi KOBİ’ler başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      TEDxReset'te Fikirlerin Nasıl Gerçeğe Dönüştürüldüğü Konuşulacak!

      $
      0
      0

      Hayata değer katan, dünyayı değiştirme potansiyeline sahip fikirler nasıl gerçeğe dönüşür? Şimdiye kadarki TEDx etkinliklerinde sayısız fikrin üzerinde duruldu. Ancak gerçek şu ki, fikirler hakettikleri değeri ancak hayata geçtikleri anda kazanabiliyor.

      Önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan TEDxReset etkinliği, fikirlerin gerçekleştirilme süreçlerini konu alacak ve katılımcılar, bu özel etkinliğin sonunda hayatlarına, güncellenmiş bir vizyon ve fikirlerine daha sıkı sarılı bir şekilde devam edecek.

      17 - 18 Nisan’da TİM Show Center’dagerçekleştirilecek olan TEDxReset’te, “Fikirden Harekete” sloganıyla, dünyayı değiştirebilme potansiyeline sahip, hayata değer katan fikirlerin nasıl gerçeğe dönüştürüleceği masaya yatırılacak.

      Gerçekleştirilecek olan etkinliğe katılanlar, hayatlarına doğrudan uygulayabilecekleri yepyeni donanımlara sahip olacak. Geçtiğimiz senelerde Stefano D’Anna, Dan Klein, Engin Ayaz, Kerem Alper, Halil Aksu, Mehmet Gözetlik, Cem Aydoğdu gibi isimleri ağırlayan TEDxReset etkinliği bu yıl da birbirinden önemli konuşmacılara sahne olacak.

      Unutmayın,TEDxReset etkinliği 17 Nisan – 18 Nisan 2015 tarihlerinde İstanbul TİM Maslak Show Center’da gerçekleştirilecek.

      TEDxReset etkinliği hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve etkinlik biletini satın almak isterseniz www.biletino.com web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      Girişimciler, Mentorlar ve İş Melekleri Mentor Clinic III’te Buluşuyor!

      $
      0
      0

      29 Nisan Çarşamba günü İstanbul Sheraton Maslak’ta düzenlenecek olan GBA Mentor Clinic III, fikir aşamasında olan, işinin başında olup işini geliştirmek isteyen ve işine başlamış ancak işini bir ileri seviyeye taşımayı hedefleyen girişimcileri, girişimcilik ekosisteminin Türkiye’deki ve Avrupa’daki önemli temsilcileriyle buluşturacak.

      Johnson Paradigm Ventures Başkanı ve Sophia Business Angels Başkanı Candace Johson, Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Fina ve Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Endeavor Başkanı Murat Özyeğin’in konuşmacı olarak yer alacağı etkinliğe, Insider (SociaPlus) Kurucu Ortağı Hande Çilingir, Woto Kurucu Ortağı Ekin Çağlar, Hızlıçeviri Kurucu Ortağı Serkan Haslak ve Ustaeli Kurucusu Tarık Sinan ise panelist olarak katılacak.

      Etkinliğin ikinci kısmında; Murat Özyeğin, Ali Sabancı, Emre Kurttepeli, Melih Ödemiş, Soner Canko, Sadok Kohen, Alemşah Öztürk, Fırat İşbecer gibi finanstan perakendeye, e-ticaretten bilişim sektörüne kadar kendi alanlarında başarılı olmuş 50’ye yakın mentor, iş geliştirme, finans, yatırım, sosyal girişimcilik, dijital pazarlama, medya iletişimi, hukuk ve ekip kurma gibi çeşitli başlıklar altında, 20’şer dakikalık birebir görüşmeler aracılığıyla girişimcilere ilgilendikleri alanlarda yol gösterecekler. Ayrıca Candace Johson ve Marcel Dridje gibi Mentor Clinic için yurt dışından özel olarak gelen isimler hem girişimcilere mentorluk yapacak hem de girişimlerin Avrupa’ya açılması konusunda destek verecekler.

      İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) 2014 Yılı Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programları kapsamında desteklenen “Ulusal/Uluslararası Mentorluk ve Melek Yatırımcı Ağı Oluşturulması” Projesi çerçevesinde, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ana sponsorluğu ve Turkcell gold sponsorluğuyla gerçekleştirilecek olan GBA Mentor Clinic III etkinliği, üniversitede eğitim hayatını sürdüren girişimci adaylarının da katılımına açık olacak.

      Unutmayın,"GBA Mentor Clinic III"29 Nisan Çarşamba günü İstanbul Sheraton Maslak’ta gerçekleştirilecek.

      GBA Mentor Clinic III hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve etkinliğe izleyici olarak katılmak için kaydınızı gerçekleştirmek isterseniz www.galatabusinessangels.com/gbamentorclinic web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi girişimci, girişimci adayı, mentor ve iş meleği okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      ITU GATE'in Uluslararası Start-Up Challenge Programı Başvuruları Başladı!

      $
      0
      0

      Ürün ve servisleri yabancı pazarlara açılmaya hazır firmalar için uluslararası hızlandırma eğitimleri ve kamp programı, yurtdışı iş geliştirme desteği ve uluslararası yatırımcılarla buluşma fırsatlarını bir araya getiren ITU GATE'in Uluslararası Start-Up Challenge Programı başvuruları başladı. Son başvuru tarihi 1 Mayıs 2015.

      ITU GATE Programı’nda Sağlanacak Temel Destek ve Hizmetler

      Programa katılacak firmalar uluslararası tecrübeye sahip profesyoneller tarafından verilecek olan aşağıdaki destekleri alacaklar:

      • Mini MBA Eğitimleri

      İş Modeli Geliştirme ve Değerlendirme, Pazar Araştırması ve Analizi (Segmentasyon, Hedefleme, Go-to-market), Strateji ve Rekabet Analizi, Temel Finansal Muhasebe ve Finansal Modelleme, Yalın Girişimcilik, Mikroekonomi ve Fiyatlandırma.

      • Mentorluk ve Danışmanlık

      İş modelinin uluslararası pazar için geliştirilmesine yönelik danışmanlık.

      • İş Modeli Atölyesi

      İş modelinin uluslararası pazar için geliştirilmesine yönelik atölye çalışmaları.

      • Şirket Değerlemesi

      Uzmanlar tarafından şirket değerlemesinin hazırlanmasına yönelik hizmetler.

      • ABD Planlama Kampı

      Amerika’ya gitmeye hak kazanan firmaların yurtdışı ziyaret öncesinde iş geliştirme planlamaları, randevu ve organizasyon hazırlığı.

      • 3 adet Demo Day “İstanbul, Chicago ve San Francisco”

      3 farklı lokasyonda yapılacak sunumlarda uzman ve yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı.

      • Yurtdışı İş Geliştirme

      Chicago 1871 Kuluçka Merkezi'nde yer alan İTÜ ARI Teknokent yurtdışı ofisinde iş geliştirme fırsatı.

      • Yabancı Yatırımcılar İle Randevu/Görüşme

      Firmanızın sektörüne özel ABD'deki doğru kişilerle randevu alınmasına yönelik destek ve danışmanlık.

      Programın Türkiye ayağındaki tüm aktiviteler İTÜ ARI Teknokent alanı içerisinde, ABD ayağındakiler ise Chicago ve San Francisco’da sunulacak.

      ITU GATE Programı Kapsamında;

      Türkiye'de

      • 6 hafta eğitim, planlama, hazırlık ve “Demo Day”, 
      • 2 hafta iş geliştirme ve yatırımcı toplantıları için planlama

      gerçekleştirilecek. 

      Amerika'da

      • Chicago’da 3 hafta iş geliştirme, yatırımcı toplantıları ve “Demo Day”,
      • San Francisco’da 1 hafta  iş geliştirme, yatırımcı toplantıları ve “Demo Day

      gerçekleştirilecek.

      Başvuru Koşulları

      • Uluslararasılaşma potansiyeli olan her alandaki teknoloji şirketleri programa başvuru yapabilirler.
      • Başvuru yapan şirketlerin ödeme yapan müşterilere veya kullanımda bir beta ürüne/hizmete sahip olması gerekmekte.
      • Şirket ortakları veya programa katılacak karar verici pozisyondaki birey(ler)'in tam zamanlı olarak katılımı gerekli.

      Unutmayın,ITU GATE'in "Uluslararası Start-Up Challenge Programı"na katılmak için son başvuru 1 Mayıs 2015.

      ITU GATE'in Uluslararası Start-Up Challenge Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.itugate.com/tr web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi ürün ve servisleri yabancı pazarlara açılmaya hazır firmalar ile uluslararası yatırımcılar başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      Türkiye'nin Tüm İnovasyoncuları İnovasyon İstanbul'da Buluşuyor!

      $
      0
      0

      Bu yıl 3.sü gerçekleştirilecek, Açıkinovasyon.com tarafından organize edilen önceki senelerde de İnovasyon Buluşmaları ismiyle düzenlenen İnovasyon İstanbul 2015, 21 Nisan 2015 günü tüm inovasyoncuları bir araya getirmeye hazırlanıyor.

      Etkinliğin temel amacı, iş hayatında bir şekilde inovasyon ile kesişen İnovasyon, Pazarlama, İş Geliştirme, Ar-Ge, Ürün Yönetimi/Geliştirme, Süreç Yönetimi, Kalite/Organizasyon, Üretim vb. alanlarda çalışan profesyoneller ve yöneticiler arasında bir sinerji ortamı oluşturmak ve inovasyonun nasıl yapılacağına dair pratik uygulamaların paylaşılması.

      İnovasyon yolculuğunda daha yaratıcı, hızlı ve başarılı sonuçlar almak isteyenler için tasarlanan İnovasyon İstanbul 2015, hayal gücünüzün, merakınızın ve cesaretinizin hızla yenileneceği, farklı deneyimlerle inovasyon potansiyelinizin güçlenip besleneceği, sosyal ve iş hayatınızda yeni bir inovasyon hikâyesi yazmanıza destek olacak herkese açık bir buluşma platformu.

      İnovasyon İstanbul; panel, seminer ve atölye çalışmaları ile tüm katılımcıları yeni bir soru ve gözlem yolculuğuna davet ediyor. İnovasyonu jenerik bir ifade olmaktan çıkarıp gerçek hayata uygulanmış somut ve pratik öneriler ile iş sonuçlarına doğrudan etki eden modelleri tanıtıyor. Bu şekilde yeni beceriler edinmenize, yeni esin kaynakları bulmanıza ve yaratıcı kapasitenizin daha fazlasını serbest bırakmanızı sağlayacak araç ve yöntemleri keşfetmenize yardımcı oluyor.

      21 Nisan 2015 günü gerçekleşecek konferans 6 farklı tema ve 18 konuşmacı ile yılın en ateşli inovasyon etkinliği olmayı hak ediyor. Türkiye’den ve dünyadan inovasyon konusunda başarılı çalışmalara liderlik etmiş konuşmacılar temel teorik bilginin yanı sıra pratik bilgi ve deneyimlerini sizlerle paylaşıyor.

      Deneyimli inovasyon liderlerinin tecrübelerini aktaracakları İnovasyon İstanbul’a bu sene onlarca şirketten, inovasyon projelerini yürüten profesyoneller, orta düzey yöneticiler, üst-düzey yöneticiler, girişimciler, melek yatırımcılar katılıyor.

      İlk senesinde FNB İnovasyon Başkanı Paul Steenkamp, ikinci senesinde Cinnabon Başkanı Kat Cole gibi ünlü isimleri ağırlayanİnovasyon İstanbul, bu sene Intel Başkan Yardımcısı Prof. Martin Curley, TomTom International Başkan Yardımcısı Peter Overmann, Barclays İnovasyon ve Müşteri Stratejileri Başkan Yardımcısı Angy Aboud gibi renkli ve deneyimli isimleri ağırlıyor.

      Unutmayın,İnovasyon İstanbul 2015 etkinliği 21 Nisan 2015’de İstanbul Deniz Müzesi'nde gerçekleştirilecek.

      İnovasyon İstanbul 2015 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.inovasyonistanbul.com web adresini ziyaret edebilir ve etkinliğe kaydınızı ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

      Haberimizi inovasyon ile ilgilenenen ve inovasyon seven okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


      Sosyal Medyaya Yön Veren İsimler Sosyal Medya Zirvesi'nde!

      $
      0
      0

      İlki Marmara, ikincisi İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Sosyal Medya Zirvesi’ etkinliğinin üçüncüsü 24 Nisan Cuma günü İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

      Günümüz dünyasının parlayan yıldızı sosyal medya ve dijital mecralar üzerine merak edilen birçok konunun konuşulacağı etkinlikte alanının uzmanı birçok konuşmacı yer alıyor. Sanal gerçeklik ve insanın bu sürece adaptasyonuna Yalçın Arı ile giriş yapılacak ve ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak yer alan Ercüment Büyükşener sosyal medyanın ne olduğu anlatacak.

      Teknoloji yazarı Deniz Ergüler, Avukat Meltem Banko, Sosyal Medya ve CRM konusunda uzman Deniz Devrim Cengiz, içeriğin imparator ve imparatoriçeleri; Batuhan Apaydın (yemek.com), Devletşah Özcan (devletsah.com), Hakkı Alkan (shiftdelete.net), Fatmanur Erdoğan (kariyeryolculugu.com) etkinliğin diğer değerli konuşmacıları. Kapanış sosyal medya mecralarının fenomenleriyle yapılacak olup (Halil Söyletmez, Alaattin Çağıl, Nafer Ermiş, Tweet Süvarisi), kendilerinden kitle yönetimine dair önemli ipuçları alma fırsatı bulunacak.

      Sosyal medya ve değindiği alanları 360 derece inceleyen etkinlik oldukça geniş bir konu yelpazesine sahip olup etkinlik Moof Dijital Pazarlama Okulu ve Littera Dijital İletişim işbirliğiyle gerçekleştirilmekte.

      Etkinlik Programı

      09:00 - 09:45Kayıt
      09:45 - 10:15SMZ Açılış ve Genel Bakış
      10:15 - 11:00Yalçın Arı / Sanal Gerçeklik ve İnsan Adaptasyonu
      11:15 - 12:00Ercüment Büyükşener / Nedir Bu Sosyal Medya?
      12:15 - 13:00Deniz Ergürel / Yeni Medyanın Haber Anlayışına Etkisi
      14:00 - 14:30Meltem Banko / Sosyal Medyada Hukuki Süreçler
      14:30 - 15:00Başak Temel / Sosyal Medyanın Sosyolojisi
      15:15 - 15:45Deniz D. Cengiz / Sosyal Medya ve CRM
      16:00 - 16:45Panel: İçerik İmparatorluğu
      Devletşah Özcan
      Fatmanur Erdoğan
      Hakkı Alkan
      Moderatör: Beybin Esen
      17:00 - 17:45Panel: Sosyal Medyada Kitle Yönetimi
      Allattin Çağıl
      Halil Söyletmez
      Nafer Ermiş
      Tweet Süvarisi

      Unutmayın,Sosyal Medya Zirvesi etkinliği 24 Nisan Cuma günü İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

      Sosyal Medya Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve kaydolmak isterseniz www.sosyalmedyazirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi sosyal medya sektöründe faal okurlarımız ile sosyal medyaya ilgi duyan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      İhracatta Yüzde 100 Katma Değer Yaratanlara Ödül Yağmuru!

      $
      0
      0

      İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) bünyesinde yer alan İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) ile İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, Türk ekonomisine ihracatta katma değer yaratan başarılı üyelerini ödüllendirdi.

      Kendi alanlarında en fazla ihracat yapan 40 firma ödül ve başarı sertifikalarını alırken, gecede 2023 yılı 500 milyar dolar hedefine güvenle yürüneceği mesajı verildi.

      Euro Bazında İhracat Artıyor

      İİB, 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 6.2 milyar dolar ihracata imza atarken, bu başarıda imzası olan firmalara başarı ödülleri verilerek daha da yüksek dış satış için teşvik edildi. Törene katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Tahsin Öztiryaki, ihracatta son aylarda dolar bazında düşüş olduğunu hatırlatarak; “Diğer yandan euro bazında ihracatımızda artış olduğunu görüyoruz. Kaybımız euro/dolar paritesinden kaynaklanıyor. İhracatımızı artırabilmek için tasarımın, inovasyonun, markanın önemli olduğunu vurguluyor, bunları ortaya çıkaracak çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.

      Fındık İhracat Artışında Lider

      İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, 2014’te ihracatlarını yüzde 31 yükselterek 2.3 milyar dolarlık dış satışa imza attıklarını hatırlattı. Geçen yıl ihracat artışı performansında sektörler arasında ikinci olduklarını dile getiren Gören; “2015’te de ilk üç ayda yüzde 40’ı bulan bir artış performansı yakaladık. Yılsonunda öngördüğümüz 3 milyar dolar ihracata, 2023 yılında da 4 milyar dolarlık dış satış hedefimize ulaşmada endişe etmiyoruz. Yüzde 100 katma değer sağlayan milli bir ürün ihraç ediyoruz. Amacımız her yıl miktar bazında da ihracatımızı artırmak ve pazarımızı genişleterek dünya piyasalarında bağımlılık yaratarak sürdürülebilir büyüme sağlamaktır” diye konuştu.

      Su Ürünlerinde Hedef, Pazarlarda Kalıcı Olmak

      İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun da Türk ekonomisine yüzde yüz katma değer sağladıklarına dikkat çekerek; “Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Japonya’dan Afrika’ya dünyanın dört bir yanına ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Son 4 yılda yüzde 24 seviyesinde artışla 2.3 milyar dolar ihracata ulaştık. Hedefimiz ihracat yaptığımız pazarlarda kalıcı olup büyümek, talep görüyor olabilmek ve 2023 yılında 5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmek” dedi.

      Törende, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nde balık ve su ürünleri kategorisinde Kemal Balıkçılık, hayvansal ürünler ve hayvansal yağlar kategorisinde Banvit, süt ve süt ürünleri kategorisinde de MBH Gıda ilk sırada ödüllerini aldılar. İFMİB de ihracatta en başarılı Progıda Tarım Ürünleri ödül alırken, bunu Balsu Gıda, Stelliferi Fındık ve Gıda Sanayi firmaları izledi.

      Ödül töreninde ayrıca İİB’nin bünyesinde yer alan Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin başarılı üyeleri de ödüllendirildi.

      İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) ve ödül töreni hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.iib.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi ihracat yapan firma sahibi okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası Gerçekleştirildi!

      $
      0
      0

      8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Başbakan Ahmet Davutoğlu katılımıyla TOBB Genel Merkezi'nde gerçekleştirildi.

      TOBB Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'na, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve diğer ilgililer katıldı.

      Başbakan Ahmet Davutoğlu, dönüşüm programlarıyla Ar-Ge ve teknolojinin gelişmesi, milli katkının artması, istihdamın yaygınlaştırılması, rekabet gücünün artması ve sağlam finansal sistem üzerinde ekonominin en iyi şekilde destek görmesinin hedeflendiğini belirtti.

      Geçen hafta istihdamı, sanayi yatırımlarını ve üretimi teşvik paketini açıkladıklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 2,9 oranında büyüdüğünü söyledi. Davutoğlu, bunun kendilerinin hedefledikleri rakamların gerisinde olduğunu belirterek; "Ama Avrupa'da, Avro Bölgesi'nde kalkınmanın yüzde 1,3 olduğunu düşünürseniz Türkiye bunun neredeyse 2,5 misli fazla kalkınmış durumda ama yeterli değil, biz en kıza zamanda bu kalkınmayı bu yıl içinde yüzde 4'e, gelecek yıllarda da en az yüzde 5'e ve daha yukarıya çekmeye kararlıyız" ifadesini kullandı.

      Geçen haftaki paketle istihdam teşvikleri kapsamında iş başı eğitim programının kapsamını geliştirdiklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bu programdan yararlanan arkadaşlara altı ay süreyle asgari ücret veriyoruz. Bu çok önemli bir husus. Bizim en önemli ihtiyaçlarımızdan biri iş gücüne katılımdaki bu sayısal artışı nitelikli insan gücüne dönüştürmek, mesleki eğitim vermek. Meslek liselerinin bütünüyle reforme edilmesini hedefliyoruz, seçim sonrasında ilk el atacağımız hususlardan biri budur. Üniversitelerde ve üniversite sonrasında birikimi engellemek için meslek liselerini iş dünyasıyla yeniden tanzim edeceğiz."

      Bunun Anadolu'da çok güzel örneklerinin olduğunu belirterek, bazı uygulamaları paylaşan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "İş başı eğitim programı kapsamında eğitime alınan potansiyel işçilerin, teknisyenlerin altı aylık asgari ücretleri tarafımızdan ödenecek. İşverenin kursiyerler için yaptığı harcamalar vergi matrahından düşürülecek. İş başı eğitim programı sonrası kursiyerler aynı iş yerine alınırsa SGK işveren primi İŞKUR tarafından ödenecek. Ne kadar istihdam ederseniz, ne kadar çok kişiyi eğitirseniz ve onları eğitim içinde istihdama yöneltirseniz bu anlamda sizin üzerinizdeki maliyetleri azaltmaya kararlıyız. Yeter ki daha çok istihdam yapın, yeter ki daha çok eğitilmiş iş gücü devreye girsin."

      Yüksek Teknoloji Yatırımları

      Başbakan Davutoğlu, istihdamı artırmak için toplum yararına çalışanların sayısını artırarak, bu kapsamda 120 bin kişinin daha işe başlatılacağını vurgulayarak, istihdam teşvikleri anlamındaki kararların yasama sürecinden geçtiğini de hatırlattı.

      Yatırım döneminde uygulanan vergi indirim oranlarını artırdıklarını hatırlatan Davutoğlu, yüksek teknoloji sınıfındaki yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına alınarak bunların 5. bölge desteklerinden yararlanmasını öngördüklerini söyledi.

      Bu konuya önem verdiklerini ifade eden Davutoğlu; "Kim Türkiye'de yeni bir anlayışı, yeni bir ürünü, yeni bir teknolojiyi devreye sokarsa onun bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Ne teşvik istiyorsa vereceğiz, ne istiyorsa yapacağız ama artık biz teknoloji tüketen bir ülke olmak istemiyoruz, teknoloji üreten bir ülke olmak istiyoruz. Bunları yakından takip edeceğiz. Ne teşvik istiyorsanız, '5. bölge yetmez daha teşvik istiyoruz Ar-Ge için' diyorsanız, o teşvikleri de vereceğiz. Bunu bir taahhüt olarak söylüyorum. Çünkü geleceğimizi kurtaracak olan budur" dedi.

      Türk ekonomisinin markalara sahip olmasını bunun sağlayacağını belirten Davutoğlu, dünya ile rekabet eden bir teknolojik altyapıya sahip olunmasının önemini vurguladı.

      "Çok Toplantı Yapmak Yerine Daha Çok Ürün Üretin"

      Ar-Geçalışmalarının desteklenmesi için yapılması gerekenlere değinen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Her birinizin, her bir odamızın bu anlamda bir Ar-Ge birimi olması, bulunduğu illerde, ilçelerde Ar-Ge çalışmalarını desteklemeniz, gözetlemeniz, yönetmeniz bizim sizden en büyük ricamız. Çok toplantı yapmak yerine daha çok ürün üretin, bu toplantıları kastetmiyorum bunlar istişare anlamında önemlidir ama salonlarımızın dışında da Ar-Ge laboratuvarlarında da sizlerle birlikte olmak istiyoruz. İşte o zaman Türk ekonomisi olağanüstü bir sıçrama gerçekleştirecektir. Finansmana erişim imkanları bağlamında, sermaye artırımı yapan şirketlere artırılan sermayenin belli bir kısmını kurum kazancından indirilebilme hakkı getiriyoruz. Bu da çok önemlidir. Bu cümlenin arkasındaki esas, 'yastık altı' denilen veya atıl duran kapasitelerin sermaye artırımı suretiyle ekonomiye kazandırılmasıdır. Eğer bu sağlanırsa bu kurum kazancından indirilebilme imkanı getiriyoruz ki böylece öz kaynaklarını artıran şirketlerimiz, kredi yoluyla elde edebilecekleri kaynaklardan çok daha fazla teşvik görerek bu öz kaynakların üzerinden yatırıma teşvik edilecek, finansman erişim imkanlarıyla buluşacaklar."

      Uzun zamandır kendilerinden talep edilen yatırım ve ara malların vadeli ithalatında kaynak kullanımı destekleme fonu oranını yüzde 6'dan sıfıra indirdiklerini belirten Davutoğlu; "Dolayısıyla yatırım ve ara mallarında vadeli ithalat söz konusu olunca buradaki kaynak kullanımı destekleme fonu oranlarının getirdiği yükü sizden tümüyle kaldırıyoruz. Bu sermaye artırımı, yurt dışına dönük olarak giden kaynakların da Türkiye'ye dönüşümünü sağlayacak ve yurt dışında tutulan sermayelerin Türk sermayesine katılımını da temin edecek özel bir önem de taşıyor ayrıca" diye konuştu.
      Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerine yönelik destek ve katkıları artırdıklarını, hazine destekli kefalet kapsamını genişlettiklerini belirten Davutoğlu, "Yine önümüzdeki dönemde önemli bir husus olarak taşınırların teminat olarak kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracağız. Yani herhangi bir kredide teminat gösterilmesi icap ettiğinde sadece nakdi değil ayni değerler de teminat gösterebilecek ve taşınırların teminat gösterilmesi üzerinden de bu anlamda özellikle teminat konusunda sıkıntı çekebilecek girişimcilerin önündeki sıkıntıları kaldıracağız
      " ifadelerini kullandı.

      Başbakan Davutoğlu, bütün bu adımlarla sanayi yatırımları, üretim ve istihdamda büyük bir hamle döneminin başlayacağını dile getirerek, yerli katkının, kamu alımlarında yerli ürünlerin artırılmasına yönelik de önemli adımlar attıklarını söyledi. Bunlara ilişkin bilgi veren Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

      "Kamu alımlarında Türkiye'de üretilen ürünlere yönelik yüzde 15 fiyat uygulamasını zorunlu hale getirdik. En az yüzde 51 yerli katkı oranına sahip ürünlere artık TOBB ve TESK'e bağlı odalarca yerli malı belgesi veriliyor. Bugüne kadar yerli malı belgesi alan bin 340 ürün, kamu ihalelerine fiyat avantajıyla  katılıyor. Bu yerli malı belgesini TOBB ve TESK veriyor. Dolayısıyla da yerli malı belgesi alındığında, kamu alımlarında bu şirketlerimize, girişimcilerimize özel bir ayrıcalık tanımış olacağız. Yine bir başka önemli adım da teknoloji ürün, deneyim belgesi. Diyelim ülkemizde bir Ar-Ge çalışması yapılıyor, burada bir ürün üretiliyor. Bu ürün bir kamu ihalesine girince, iş bitirme belgesi isteniyordu daha önce ve doğal olarak ihaleye giremiyordu. O sıkıntıyı da kaldırıyoruz, kaldırdık. Ar-Ge projeleri sonucu ortaya çıkan bu ürünler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdan teknolojik ürün, deneyim belgesi alarak kamu ihalelerine girebilecekler. Şunu teminat olarak söylüyorum, Ar-Ge'yi geliştirin, yerli katkıyı artırın, bütün kamu alımlarında sizin, bizim firmalarımıza öncelik tanıyacağız."

      Kamu alımlarının yerli firmaların, sanayinin teşviki için kullanılan en önemli yöntemlerden olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu; "İsteriz ki bir taraftan yerli sanayimiz, uluslararası rekabete açık olsun veya kamu alımlarında yurt dışından katılabileceklerle eşit şartlarda dişe diş mücadele verebilecek bir altyapı oluşsun ama diğer taraftan da kamu alımlarında bundan sonra yerli girişimcilerin, iş dünyamızın payı artsın" dedi.

      sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi ticaret ve sanayi sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      Araştırmacı Girişimciler, 18. Araştırma Zirvesi 16-17 Nisan’da Düzenlenecek!

      $
      0
      0

      Kamuoyu ve pazar araştırması şirketlerinin ekonomik ve sosyal alandaki çalışmalarını destekleyen TÜAD, 18. Araştırma Zirvesi’ni bu sene 16-17 Nisan tarihlerinde düzenliyor.

      İki gün sürecek zirvede bu sene araştırmanın holistik bir yaklaşımla tüm bulgu, veri ve konjonktürü de dikkate alarak geniş perspektiften değerlendirme olanağı sunan, müşterinin stratejilerine yön veren "Noktaları Birleştirme" özelliği konuşulacak.

      Açılış konuşmasını TÜAD Başkanı ve GFK Genel Müdürü Fulya Durmuş’un yapacağı zirvenin ilk gün konuşmacıları arasında; Çaytaş Yönetim Kurulu Bşk. V. Yavuz Sütlüoğlu, TAMPF Yönetim Kurulu Başkanı ve LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Esomar Government Affairs Manager Kim Smouter, Nielsen Satış Etkinliği ve Türkiye Tüketici Araştırmaları Direktörü Didem Şekerel Erdoğan, Unilever Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Alışverişçive Medya Araştırmaları Müdürü Nihan Şahan Eren - RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, ThinkNeuro CEO’su Yener Girişken, Gazeteci Serdar Kuzuloğlu ve Yıldırım Beyazıt Üni.Öğr. Görevlisi Doç. Dr. Sinan Canan yer alıyor.

      Markalaşmayı Vahap Küçük’ten Dinleyeceğiz

      Globalleşme Yolculuğunda Markalaşmanın Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı konuşmasıyla Vahap Küçük ilk günün öne çıkan konuşmacıları arasında bulunuyor. Küçük’ün yanı sıra dikkat çeken bir başka konu ve konuk, “Birleşmeyen Noktalar; Erkek Beyni Kadın Beyni” başlıklı paneliyle Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan.

      Zirvenin ikinci gününde ise; Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, İntel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, Samsung Electronics Türkiye CMO Can Emci, Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem Ilgüner, Director GfK Cross-Media Link, Bahçeşehir Üni. Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Bahçeşehir Üni.Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kaya Akyıldız, Dr. Tuba Bircan, TÜAD YK Üyesi, Era Research Kurucusu ve Esomar Türkiye Temsilcisi Elvan Oktar, StratejiCo Başkanı Selim Oktar, Araştırmacı&Yazar Bülent Gündoğmuş, Sabancı Üni. Dr. Cüneyt Evirgen, Unilever Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Tüketici ve Pazar Araştırma Direktörü Selin Çetinelli, Unilever Türkiye Tüketici ve Pazar Araştırma Müdür Yardımcısı Başak Oruç, Esomar Başkanı Dr. Laurent Flores, GfK CEE Meta Regional, CEO Thomas Bachl, Nielsen VP, Shopper& Loyalty Leader Europe Maciej Przybysz, Board Member of The Win/Gallup International Association Selim Saad ve Regional Managing Director, Millward BrownEurope- Spain, Portugal, Ireland, Greece, Turkey Juan Ferrer-Vidal konuşmacılar arasında bulunuyor.

      İletişimde İnovasyon Nasıl Yapılır?

      Zirvenin ikinci ve son gününde ise Samsung Electronics Türkiye CMO’su Can Emici, “Lovemark Olmanın Anahtarı: İletişimde İnovasyon” başlığı ile öne çıkan isimler arasında yer alıyor. Günün bir diğer öne çıkan konuşmacısı ise ESOMAR Başkanı Dr. Laurent Flores. Flores son günün son oturumunda “Connecting the Dots in Different Situations with Multiple Variables” (Farklı Durumlarda Çoklu Değişkenlerdeki Noktaları Birleştirmek) başlığıyla katılımcılarla buluşacak.

      Unutmayın, "Araştırma Zirvesi" 16-17 Nisan’da Wyndham Grand Hotel’de gerçekleştirilecek.

      18. Araştırma Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve etkinliğe katılmak isterseniz www.arastirmazirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi kamuoyu ve pazar araştırması şirketleri başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      4. Türk Patent Ödülleri Sahiplerini Buldu!

      $
      0
      0

      4. Türk Patent Ödülleri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle sahiplerini buldu.

      Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen 4. Türk Patent Ödülleri Töreni'nde, sanayi politikası ile yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi artırarak ekonominin rekabet gücünü geliştirmeyi, bilgi tabanlı, yüksek katma değerli ekonomiye geçişi hızlandırmayı amaçladıklarını söyledi.

      Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün çeşitli kategorilerde, 2014'te sınai mülkiyet alanındaki en başarılı kurum, firma ve şahısların ödüllendirileceğini söyledi.

      Erdoğan, 2015'te başvuru sayılarında ciddi artışlar görmeyi hedeflediğini belirterek, 2023 sınai mülkiyet hedeflerinin ortaya konulmasını ve bunların hayata geçirilmesini istedi. Erdoğan, bu süreçte her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da dile getirdi.

      "Sizler sınai mülkiyet performansınızı artırırken, bizler de sınai mülkiyet sistemini ve Türk Patent Enstitüsü’nü geliştirmeye devam ediyoruz" diyen Erdoğan, Türk Patent Enstitüsü'nü, "Türkiye'nin yeni olana duyduğu güçlü isteğin ürünlerinin toplandığı ve işlendiği bir hasat yeri" olarak gördüğünü belirtti. Bu hasat yerini genişletmek için her türlü adımı attıklarını, atmaya da devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, 2006'da online başvuru almaya başlayan Türk Patent Enstitüsü'nün, bugün 100'ün üzerinde hizmeti sunduğunu anlattı.

      Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kısa süre içinde buradaki tüm hizmetlerin, hiçbir evrak olmadan, online sunulmaya başlanacağını ifade ederek; "Hiçbir vatandaşımızı, akademisyenimizi, kobimizi, firmamızı patent, tasarım, tescil süreçlerinden dolayı yormak istemiyoruz. Onlar sadece yenilik üretmeye odaklansın, başarı göstersin, bizim için yeterlidir" diye konuştu.

      Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda diğer ülkelere örnek olacak adımlar attığını, bu adımların takipçisi olacaklarını dile getirdi.

      Türkiye'nin 2005 yılına kadar kendi patent başvurularının tamamını yurt dışında inceletmek durumunda kalan bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugün Türkiye'nin kendi patent başvurularının araştırma ve incelemesini yapmanın yanı sıra bu alanda yurt dışına hizmet verebilecek bir kapasiteye kavuştuğunu kaydetti.

      Bu kapasiteyi dost ve kardeş ülkelere yardımcı ve yol gösterici olmak üzere kullanmaya başlayacaklarını söyleyen Erdoğan,Bosna Hersek'in patentlerinin araştırma ve incelemelerinin bundan sonra Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılacağını bildirdi.

      "Türkiye, Patent Araştırma ve İnceleme Otoritesi Olma Yolunda İlerliyor"

      Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler'in uzman kuruluşu olan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde Patent Araştırma ve İnceleme otoritesi olma yolunda ilerlediğini vurguladı.

      Diğer tüm alanlarda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da insana yatırım yaptıklarını aktaran Erdoğan, buluşçu ve tasarımcıların yurt dışında düzenlenen fuarlardan ve yarışmalardan çok sayıda ödül alarak dönmelerinin, Türkiye'deki insan kapasitesinin açık göstergesi olduğunu belirtti. İnsan kapasitesini daha iyi değerlendirmek için Fikri Mülkiyet Akademisi kurulacağını kaydedenErdoğan, ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen çalışmalarda son aşamaya gelindiğini anlattı.

      Ulusal ve uluslararası düzeyde fikri mülkiyet yüksek lisans programlarının açılması konusunda da önemli çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, böylece eğitim konusunu da çok daha sağlam bir zemine oturtmayı hedeflediklerini dile getirdi.

      “Başvuru Sayılarında Yakalanan Başarı Kadar Bu Değerlerin Ürüne Dönüşmesi de Önemli”

      Başvuru sayılarında yakalanan başarı kadar bu değerlerin ürüne dönüşmesinin de önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda, buluş ve tasarımların ticarileşmesine katkı sağlayan Teknoloji Transfer Platformu'nu hayata geçirdiklerini hatırlattı. Erdoğan, bu platform üzerinden buluş ve tasarımcıların çalışmalarını daha etkin şekilde duyurma, kiralama ve satma imkanı bulacaklarını söyledi.

      "Coğrafi İşaretler Konusunda Önemli Çalışmalara İmza Atıldı"

      Yerel ve yöresel değerlerin korunmasında önemli rol oynayan coğrafi işaretler konusunda da önemli çalışmalara imza atıldığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin bu alanda çok zengin bir ülke olduğunu hatırlattı.

      Malatya'nın kayısısından Eskişehir'in lületaşına, Afyon'un mermerinden Terme'nin pidesine kadar geniş bir alanda coğrafi işaret çalışması yürütüldüğünü belirten Erdoğan, 183 adet coğrafi işaretin tescil edildiğini bildirdi.

      Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Ülkemizin büyük potansiyelini göz önünde bulundurduğumuzda, hiç kuşkusuz bu sayıyla yetinemeyiz. Aynı şekilde tarihten, ülkemizin eşsiz coğrafyasından gelen bu değerlerimizi sadece ulusal düzeyde tescil ettirmek de yeterli değil, ülke olarak uluslararası düzeyde tescil faaliyetlerine de büyük hız vermek durumundayız" diye konuştu.

      Gaziantep ve Kayseri'ye bu alanda ortaya koydukları başarılar nedeniyle ödül verileceğini söyleyen Erdoğan, bu iki şehrin açtıkları yoldan diğer şehirlerin de ilerlemesini arzu ettiklerini dile getirdi.

      “Coğrafi İşaretlerinizi Ulusal ve Uluslararası Düzeyde Tescil Ettirin”

      Valilere, belediye başkanlarına, oda başkanlarına, kendi öz değerlerine sahip çıkma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Coğrafi işaretlerinizi ulusal ve uluslararası düzeyde tescil ettirin ve markalaşması noktasında her türlü gayreti gösterin. Türk Patent Enstitüsü ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bu süreçte her türlü teknik desteği sağlamaya devam edecektir" dedi.

      “Türkiye Olarak Mal Üreten Ekonomiden Değer Üreten Ekonomiye Geçmenin Çabası İçindeyiz”

      Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada artık ekonomik gücün, bilgiyi üretenin ve bilgiye sahip olanın eline geçtiğini vurgulayarak, "Türkiye olarak biz de hızla mal üreten ekonomiden değer üreten ekonomiye geçmenin çabası içindeyiz. Daha fazla üretme, daha fazla istihdam sağlama gayretimizi bu doğrultuda şekillendirmek durumundayız" ifadesini kullandı.

      "Gelişmiş, Nitelikli Bir Ekonomi Bizim Temel Gücümüz Olmaya Devam Edecek"

      Türkiye'nin dünya pazarlarında kalıcı yer edinebilmesi, ürün kalitesi ve çeşitliliğiyle tercih edilir bir ülke olabilmesinin, üretimde kalite artışına, marka ve tasarıma bağlı olduğuna işaret eden Işık ise; "Böylesi bir nitelik artışı bizim ülke olarak yürüyüşümüzü koşuya dönüştürecek ve hedeflerimizi gerçekleştirmemize büyük katkı sağlayacaktır. Uluslararası alanda ileri bir demokrasi, temel hak ve özgürlükler yanında gelişmiş, nitelikli bir ekonomi bizim temel gücümüz olmaya devam edecektir" diye konuştu.

      Işık, marka, patent, tasarım, faydalı model gibi yenilikçi alanlarda son 12 yılda gösterilen başarıları daha ileriye götürmek ve sınai mülkiyet sistemini güçlü ekonominin en önemli bileşeni yapmak istediklerini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

      "140 yıldan fazla zamandır yürürlükte olan sınai mülkiyet sisteminin yasal ve kurumsal altyapısında, son 20 yılda önemli değişiklikler yaşandı. Bugün birçok kurum ve kuruluşumuzun görev ve sorumlulukları çerçevesinde katkı sağladığı sınai mülkiyet sistemini başarılı şekilde işletiyoruz. Bu arada patent yasamızın günün koşullarına uyarlanması noktasında, 23. ve 24. dönemde hazırlıkları yapılan ve Genel Kurul düzeyine gelen yasamızın yeni dönemde oluşacak Meclis'te, süratle ele alınacağına inanıyoruz."

      "Bürokrasiyi Azaltma Çalışmalarını Başlattık"

      Işık, 2015 yılı başında hizmetlerin etkinliğini artırmak için TPE bünyesinde de bürokrasiyi azaltma çalışmaları başlattıklarını anlattı. Bu çerçevede, mevzuatın sadeleştirilmesi, elektronik ortama aktarılabilecek hizmetlerin belirlenmesi ve vatandaş odaklı yaklaşımın geliştirilmesi konusunda önemli aşama kaydettiklerini belirtti.

      TPE'nin uzman kapasitesini son 4 yılda 2,5 kat artırarak, tescil faaliyetlerinin daha etkin ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağladıklarını vurgulayan Işık; "Yeni kadro talebimize hükümetimizden olumlu yanıt geldi. Önümüzdeki süreçte TPE kadrosu çok daha güçlenecek ve yurtdışına yaptırmak durumunda kaldığımız pek çok hizmeti de kendi imkanlarımızla yapmaya başlayacağız" ifadelerini kullandı.

      "Patent Borsası" İle İlgili Çalışmalar Sürüyor

      Patentlerin kullanım alanlarında önemli değişiklikler meydana geldiğine dikkati çeken Işık, patentlerin daha kolay nakde dönüştürülmelerini, ticari meta olarak alınıp satılabilmelerini ve bankalar nezdinde teminat olarak gösterilmelerini sağlayacak "Patent Borsası" ile ilgili çalışmaları sürdürdüklerini anlattı. Böylece işletmelerin kullanabilecekleri kredi hacminde önemli artış meydana geleceğini ve patentlerin stratejik değerinin artacağına işaret eden Işık, şöyle konuştu:

      "2011 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulumuzda alınan karar kapsamında, geçtiğimiz yıl şubat ayında bu konuda önemli bir mevzuat düzenlemesini yasalaştırdık. Bu düzenlemeyle birlikte, patentlerin lisanslanması, devri veya satışından ya da patentli buluşun üretim ve pazarlama yoluyla  elde edilen kazançtan yüzde 50 kurumlar vergisi veya gelir vergisi alınmayacak. Ayrıca lisans ve devir işlemleri de Katma Değer Vergisinden istisna tutulacak. 2006 yılından bu yana uyguladığımız TÜBİTAK patent başvuru teşvik programını geçtiğimiz yılın başında revize ederek uygulamaya koyduk. KOSGEB aracılığıyla, KOBİ'lerimize yönelik sınai mülkiyet teşviklerimizi çeşitlendirmeye ve desteklerin kapsamını genişletmeye devam ediyoruz."

      "İhracatta Kilit Faktör Tasarım"

      Işık, ihracattaki kilogram başına fiyatın 1,7 dolardan 3 dolara çıkaracak kilit faktörün "tasarım" olduğunu söyledi. Tasarım, Ar-Ge ve ihracat yapan firmaların daha fazla kar ettiklerini vurgulayan Işık, tasarımcı-işletme ilişkisini geliştirecek teşvikler ve mekanizmalar üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

      Türk Tasarım Konseyi bünyesinde hazırlanan Tasarım Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamında 34 eylemi eş zamanlı olarak uyguladıklarını belirten Işık, tasarım ofislerini Ar-Ge merkezleri gibi destekleyeceklerini kaydetti. En az 10 tasarımcı çalıştıran firmalara "Tasarım Merkezi" belgesi vererek, firmaları desteklerden yararlandıracaklarını belirten Işık, ödül alan firmaları, üniversiteleri, buluş sahipleri ve araştırmacıları tebrik etti.

      Ödüller

      Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da Türk sanayi ve teknolojisini küresel rekabette öne çıkarmak, dünyada sınai mülkiyet haklarının gelişimi için örnek ve model kurum olma vizyonuyla TPE'nin ülkenin 2023 hedeflerine uyumlu bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

      Prof. Asan, Cumhurbaşkanımızın Türk Patent Ödül Töreni'ne katılımının, devletimizin sınai mülkiyet sistemine ne denli önem verdiğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Asan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün buluşlarıyla, tasarımlarıyla, markalarıyla Türk sanayi ve ekonomisine katma değer sağlayan, bilgi üreten kişi, kurum  ve kuruluşları ödüllendirmek amacı ile burada toplandık. Yeniliklerin ödüllendirilmesi ve teşvik edilmesi amacına hizmet edecek bu etkinliği bilgi toplumuna erişim sürecinde çok değerli buluyoruz.

      Türk Patent Enstitüsü’nün çalışmaları hakkında bilgiler aktaran Prof. Asan, Türkiye’nin son yıllarda başvuru sayılarında elde ettiği başarıların, sınai haklar alanında ortaya koyduğu yüksek performansın ve uluslararası alanda elde ettiği seçkin yerin devamlılığının büyük önem arz ettiğini belirtti. “Bu amaçla daha nitelikli bir sınai mülkiyet yapısını oluşturmak diğer önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır” dedi.

      Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Işık, sahiplerine ödülleri takdim etti. Ödül alanlar şöyle:

      Ödül    Ödül alan kuruluş/şahısÖdül alan
      1Patent Ligi 1. siArçelik Anonim Şirketi
      Mustafa Koç
      2Patent Ligi 2. siFord Otomotiv Sanayi Anonim ŞirketiMustafa Koç
      3Patent Ligi 3. süTurkcell Teknoloji Araştırma ve Geliştirme AŞKaan Terzioğlu
      4Patent Ligi 4. süErdal Can Alkoçlar
      Erdal Can Alkoçlar
      5Patent Ligi 5. siOtokar Otomotiv ve Savunma Sanayi AŞKudret Önen
      6En Fazla Uluslararası Patent Başvurusu Yapan FirmaArçelik Anonim ŞirketiMustafa Koç
      7En Fazla Patent Başvurusu Yapan Üniversiteİstanbul Üniversitesi
      Prof. Dr. Mahmut Ak
      8En Fazla Patent Başvurusu Yapan Kadın BuluşçuGonca Gül Metozade
      Gonca Gül Metozade
      9En Fazla Marka Başvurusu Yapan FirmaBİM Birleşik Mağazalar AŞGalip Aykaç
      10En Fazla Uluslararası Marka Başvurusu Yapan FirmaWorld Medicine İlaç Sanayi ve Ticaret AŞSohrap Mammadov
      11Uluslararası Markalaşmaya En Fazla Yatırım Yapan FirmaTürk Hava Yollarıİlker Aycı
      12Yılın Sanat MarkasıDiriliş Ertuğrul DizisiMehmet Bozdağ
      13Uluslararası Kamu MarkasıTİKA   Serdar Çam
      14En Fazla Tasarım Başvurusu Yapan FirmaZorluteks Tekstil Ticaret ve Sanayi AŞAhmet Nazif Zorlu
      15En Fazla Uluslararası Tasarım Başvurusu yapan FirmaVestel Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret AŞAhmet Nazif Zorlu
      16Ülkemizde En Fazla Coğrafi İşaret Tescili Yapan ŞehirKayseri   Mahmut Hiçyılmaz
      17Marka Şehir
      Gaziantep   Fatma Şahin

      4. Türk Patent Ödülleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tpe.gov.tr/TurkPatentEnstitusu web adresini ziyaret edebilirsiniz.

      Haberimizi sınai mülkiyet alanındaki kurum, firma ve şahıslar başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

      Viewing all 513 articles
      Browse latest View live